Oyum(n)un rengi

A -
A +

Hepimiz hemfikiriz, bu seçim çok önemli.
Bilirsiniz, seçimler bu kadar önemli değildi aslında, "hükümet kim olursa olsun, iktidar biziz" anlayışı yıkıldığından beri seçimler önemli hale geldi. Darbeden ümit kesildi, seçimler önem kazandı. Onun için hâlâ "Aaah Necdet Paşa!" diye iç çekip diş biliyor, Taksim'de anırmasını beklediklerimiz.

Bu seçim önemli, 2019 seçimleri de, 2023 de, 2027 de önemli olacak. Çünkü Türkiye'nin düşmanı hiç bitmeyecek.
Bitmez.
Türkiye, stratejik olarak dünyanın göbek bağının kesildiği noktada olmasa bile, sırf Ehl-i Sünnetin (Sünnîliğin), her şeye rağmen, en iyi bilindiği ve yaşandığı ülke olduğu için hep hedef tahtasında olacak.

Düşman bizi bizden iyi tanıyor. Türkiye'nin saf Müslümanları kime sarılacaklarını bilmiyor ama düşman kime saldıracağını biliyor, iyi biliyor. Sünnîlere kim sahip çıkarsa, İslâm'a kim sahip çıkarsa her zaman hedefte o olacak.

Petrolümüz mü var, bor madenimiz mi var, uranyumumuz mu var... Yedirtmemek için uğraşacaklar. Yiyebilsek bile burnumuzdan getirmek için uğraşacaklar. Hiç yer altı kaynağımız yok diyelim, doğunun enerji kaynaklarını batıya taşımamızı bile hazmedemeyecekler.

Yer altı zenginliği deyince hemen petrol maden gelmesin aklınıza. Yerin altında yatan değerlerimiz her şeyimizdir. Her karışında şehit kanı, secde izi bulunan, 500 bin evliya yetiştirmiş bu Anadolu toprakları hiçbir zaman düşman şerrinden emin değildir.

Üzerimizde oynanan oyunlar hep vardı, hiç de bitmeyecek. Bugün hedef X partisi olur, yarın Y partisi. Fark etmez. Düşman hep bir, küfür tek millet. Bugün saldırı altında olanların adı sanı değişse, partisi değişse bile hedef değişmez. Hedef Müslüman-Sünnî kitleyi eritmek, yok etmektir.

Düşmanını tanımayan dostunu da tanıyamaz. Düşmanı biliyorum, oyununu da biliyorum. İçerideki işbirlikçilerini, bitmeyen kinlerini iyi biliyorum. Allah fırsat vermesin, ellerine fırsat geçtiğinde ne yapacaklarını, yapabileceklerini iyi biliyorum.

Paralel gider, üçgen gelir, o gider, altıgen gelir.
Maşalar değişir, düşman değişmez.
Düşman uyumaz, sadece fırsat kollar.

İşte düşmanın fırsat kolladığı gündür 7 Haziran.
150 yıllık hasta adamın dirilişini asla kabullenmeyecek düşmanın fırsat kolladığı gündür.
Allah korusun, bir tökezlersek, belki bir 150 yıl daha ayağa kalkamayacağımız gündür 7 Haziran.
Oyunun rengini tanıyanlarla oyuna alet olanların karar günüdür.

İşte bu yüzden... Oyunun rengi neyse oyumun rengi de tersidir.

Oyunu bozmak için oyumu vereceğim.
Oyunlara dur diyebilecek babayiğit kimse oyumu ona vereceğim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.