Duvara yazı yazarak memleket kurtarma hastalığı yalnız bizde mi var, bilmiyorum ama duvara yazınca bütün şehrin, hatta bütün ülkenin mesajını alacağını sanmak bir hastalık olsa gerek.
Facebook duvarına yazmak da öyle aslında.
"Abi bugün bi yazmışım, sorma gitsin, herkese ağzının payını verdim." Vay anasına, demek karşı tarafın pili bitti, cevap verecek mecali kalmamıştır kesin.
Zaten o yazıyı kesin 15 milyon küsur kişi görmüştür, 11 buçuk milyon küsur kişi okumuştur.
Nereden koptun da geldin böyle diye soracak olursanız, bugün gördüğüm bir duvar yazısı beni buralara şeyetti efendim: "Umudumuz Yıldıray Sapan!"
Antalya duvarlarında "Umudumuz Baykal" yazısını görsem belki garip karşılamazdım. Yıldıray Sapan'ı çoğunuz tanımazsınız, CHP Antalya Milletvekilidir kendisi. Sanki Yıldıray Sapan, Başbakanlığı kıl payı kaçırmış da haberimiz yokmuş gibi.
Ben asıl bu psikolojinin peşindeyim, tükenmişlik sendromunun. "Memleket batıyor, düze çıkmamız için de neredeyse hiç ümit kalmadı!" havası çok tanıdık aslında. Her gün karşılaşıyoruz, çünkü her gün pompalanıyor.
Umudumuz Karaoğlan'dan Çare Sarıgül'e kadar uzanan geniş bir yelpaze. Ne yalan söyleyeyim, "Umudumuz Hakkı" diye bir gün duvarlara yazarlar mı diye hayal ettim. Şaka şaka, hiç de umurumda olmaz, Allah büyük konuşturmasın da siyaset kim ben kim!
Benim umudum başka yerlerde. Dua almanın peşindeyim ben. O yüzden duvara yazı yazmaya kalksam şöyle yazabilirdim belki;
"Umudumuz Muhasebeci Veysel Abi" yahut "Umudumuz Fırıncı Himmet Abi"...
Biri paranın nabzını tutuyor, biri ekmeğin. Ekonomi grafiklerindeki en üst ve en alt ölçüm birimi değil mi bunlar. Memleket gerçekten batıyorsa önce muhasebecilerin ve fırıncıların hissetmesi lâzım.
Gördüğüm kadarıyla memleketin battığına dair bir emare yok. Allah vermesin.
Yok eğer, illâ da "Memleketin hâli perişan" diye ısrarcıysanız, "Yok mu bizi bu bataklıktan kurtaracak?" diye yeni bir ümit ışığı arıyorsanız ben sizin için son bi tane buldum:
"Umudumuz Kılıçdaroğlu!"
Bakarsınız, başarır neden olmasın!
%150'leri görmüş enflasyonu %7.5'lara indirir, %64'leri görmüş faizi %5'lere indirir, kim bilir paradan altı sıfır bile atabilir yani.
Eski CHP'li İsmet İnönü "Gün gelir bu çılgınlar İstanbul Boğazı'na köprü yapmaya da kalkarlar" diye 1. köprüye karşı çıkmış ama yeni CHP'li Kılıçdaroğlu 3. köprüyü yapmaya kalkar belki. Bakarsınız "Kanal İstanbul" diye bi çılgın proje üretir, 3. havalimanı yapar.
Avrupa'da görüp de "Acaba bize de bir gün gelir mi?" diye beklediğimiz, işsizlik maaşı, engelli maaşı, engelliye bakan maaşı vs. gibi hizmetleri sunar, vatandaşı hızlı trenle uçakla tanıştırır.
Benim umudumun kimlere bağlı olduğu belli ama "Memleket batıyor" diyenlerin acilen kendilerine bir umut kapısı bulması lâzım. Son bir ümitle "Umudunuz Kılıçdaroğlu"yu sundum sizlere. Onu da beğenmezseniz yapacak bir şey yok.
Ha bir de "Umudumuz Şaban" vardı, o da sizlere ömür.
E zaten aslında o da Kemal'di, yani her türlü "Umudunuz Kemal"...