İyi gözle bakmıyorlardı

A -
A +

Cazgır, yağlarını tazelemelerinden sonra Adalı Halil ve Kara Ahmet'i kıbleye karşı el ele divana durdurdu. Pehlivanlar selamlaştıktan sonra birbirleriyle bir kelime dahi konuşmadılar. Ahmet, kıbleye karşı rakibiyle el ele durmanın manasına varmağa, bunu gönlünde duymağa çalışıyordu ama bir türlü muvaffak olamıyordu. Adalı Halil'in ustasına yaptıkları Ahmet'i çok kızdırmıştı. İki pehlivan, Kırkpınar güreş geleneğine ters hareket ediyorlar... birbirlerini hiç de iyi gözlerle süzmüyorlardı. Özellikle Ahmet, Adalı Halil'e kızgın kızgın bakıyordu. Cazgır, iki pehlivana, "Güreşi ne için yaptığınızı, kimlerin hatırasını yaşatmağa çalıştığınızı unutmayın" dedi ve duasına, başladı: Besmeleyle çıkın meydana,a Uymayın hiçbir vakit kör şeytana, Bu dünya kalmamıştır hazreti Süleymana, Size de kalmaz pelvanlarım. Hani Ali? Hani Veli? Hazret-i Hamzadır pehlivanların piri. Bu pehlivanlık dediğin bir garip aşk, Onlara layık değil harmanla orak, Aç gözünü pehlivanım, kendine eş seçmeye bak, Zira hasmın galiptir galip, Her zaman rakibini alta getirmeye talip. Alta geldim diye yerinmeyin, Üste çıktım diye sevinmeyin, Hasmınız karınca dahi olsa, Ondan aşağı tutun kendinizi pehlivanlarım. Cazgır, ilk önce Adalı'ya seslendi: Hey Adalı Adalı, Aliço'ya çırak olalı, Sanma ki yoktur benden belalı, Rakibin Hergeleci'nin çırağı Kara Ahmet, Küçük görüp ben dersen çok çekersin zahmet. Sonra Ahmet'in dikkatini çekti: Hey bre Kara Ahmet, bilirim deli dolusun, Korku bilmez akıncılar torunusun, Rakibin Adalı'dır, çok zorludur, Gazabından Yüce Mevlam korusun. Her iki pehlivana nasihatten sonra Cazgır, duasını salavat ve Allah Allah nidalarıyla bitirdi: Ey pelvanlar, gözler sizdedir bugün, Güleşiniz olsun gönüllere düğün, Vurun sarmayı kündeyle atın Duanızda, Peygamber efendimize salevat katın. Alta düşersen apış, Üste çıkarsan paça kasnaktan yapış, Vur sarmayı kündeden at, Getir Hazreti Muhammed Mustafaya salevat. Allah Allah İllalllah. Şu iki yiğide hep birlikte diyelim maşallah, Haydi Allah derman versin, Alperenler size el versin. Cazgırın duasının bitmesiyle birlikte, her iki Pehlivan peşreve başladı. Kara Ahmet deli tay, Adalı Halil azgın boğalar gibiydi. Adalı Halil otuz, Kara Ahmet 25 yaşındaydı. Kara Ahmet, baş pehlivanların en zorlularından biriyle ilk defa güreş tutmanın heyecanı, Adalı Halil'in ustasına yaptıklarının kızgınlığıyla, bazen deli tay oldu, Yesi'de şahlandı, Anadolu'yu bir uçtan öbür uca kat ederek Selanik Beşçayır'a ulaştı. Aslan gibi yeleleri kabardı, avını süzdü. > DEVAMI VAR

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.