Bütün dünyanın, "Cihanı titreten Türk", "Koca Yusuf" diye tanıdığı efsanevi pehlivan, 1859 yılının kara kışında, bugün kuzey Bulgaristan'da kalan ve pehlivanlar diyarı diye bilinen Deliorman bölgesinin Şumnu iline bağlı Karalar Köyü'nde doğdu. Babası Deli İsmail tarafından, doğumundan hemen sonra, dayanıklı olsun diye vücudu karla ovuldu. Çok iri bir bebek olduğu için nazarlandı ve Hızır aleyhisselamın getirdiği ilaçla artık öldü diye bakıldığı bir zamanda şifaya kavuştu. 15 yaşına geldiğinde, Razgırad- Mumcular Köyü yakınındaki Demir Baba Pehlivanlar Tekkesi'ne gönderildi. Buradaki pehlivanlık imtihanını kazandı. Demir Baba'nın kimsenin kaldıramadığı Fındık Kırma Taşı'nı kaldırdı ve Demir Baba ile görüştü. Demir Baba, kendisine pehlivanlığın şartlarını söyledi ve "Güle üç defa yenildiğinde gerçek pehlivan olacaksın" dedi. Yusuf'un babasının Kara Ok isminde bir atı vardı, Yusuf, bir sünnet düğününde yapılan yarışı birinci olarak bitirdi ve Karaok'u babası Yusuf'a hediye etti. Yusuf ile Kara Ok ayrılmaz bir ikili olmuşlardı. Pehlivanlık imtihanını kazanan Yusuf, Kıspet Giyme Merasimine hazırlanmaktadır. Filipe'ye yakın Kızanlık'a, merasim için gülyağı almaya giden Yusuf'a, hocası tarafından Filipe valisine verilmek üzere bir mektup verildi. Ve Yusuf, kendisini Otluk Köyü'nde 1876 yılında başlayan Bulgar isyanının içinde buldu. Yusuf, boğulmakta olan Bulgar kızı Nadya'yı kurtardı. Kız, Yusuf'a aşık oldu. Otluk Köyündeki isyana karışan Bulgarlar, Yusuf'u esir ettiler. Yusuf, Nadya'nın yardımıyla Bulgarların elinden kurtuldu ve Karlıova'daki Tosun Bey ile buluştu. Tosun Bey, sivillerin başına geçerek Bulgar çetecilere karşı savaş başlattı. Yusuf da, takım komutanı olarak Tosun Bey'in yanında Bulgarlara karşı savaştı. Osmanlı kuvvetlerinin gelmesiyle isyan bastırıldı. İsyanın bastırılmasından sonra Yusuf ve Tosun Bey, İngiltere'nin İstanbul Büyükelçisi'nin zorlamasıyla sivil Bulgarlara zarar vermekten yargılandı. Nadya'nın lehte şahitlik yapmasıyla beraat ettiler. İsyancıların başı olan Nadya'nın babası, Yusuf'un lehinde ifade veren kızını mahkeme salonunda öldürerek kaçtı. Yusuf, Demir Baba Dergahı'nda yapılan kıspet giyme töreninden sonra, köylüsü Dursun Pehlivan tarafından çalıştırılmağa başlandı. Daha sonra, meşhur pehlivan Kel İsmail'e çırak oldu. Onunla, Deliorman'ın dört bir yanında güreş kovalamağa başladı ve tez zamanda inanılmaz bir gelişme göstererek başa çıktı. 1877-78 Osmanlı Rus Harbi'nin başlamasıyla, ilk hocası İsmail Pehlivan tarafından Lofça'dan İbrahim Pehlivan ve ailesini İsanbul'a götürmekle görevlendirilir. Edirne'de Gülşeni Dergahı hocasıyla tanışır ve güle ilk defa yenilir. 1877-1882 yılları arasında savaşı bütün korkunçluğuyla yaşar. Güreşi bırakır. Gülçehre isimli bir Yörük kızına aşık olur, bunun şart koşmasıyla tekrar güreşe başlar ve bu, güle ikinci yenilgisidir. 1882 ve 1883'de, Kırkpınar güreşlerine katılır, başaltında birinci olur. 1882'de Pomak Osman'a çırak olur. 1884'te başta güreşir ve Aliço ile yaptığı altı saatlik güreş sonunda Aliço tarafından o yılın Kırkpınar birincisi ilan edilir. Devamı var