Kültür Balığı: DHKP-C

Kültür balığı besin veya diğer amaçlar için yapay hazırlanmış yemlerle bilimsel yöntemlerle yetiştirilir. Daha çabuk gelişebilmesi ve pazara bir an önce ulaştırılması amacıyla doğada yetişen balıklara göre daha yüksek enerjili yemlerle beslenir. Kısıtlı alanda yaşadığı için hızlı gelişir ve yağlı olur.

Soğuk Savaş yıllarından beri istihbarat örgütlerinin kültür balığı tipi terör örgütleri vardır. Soğuk Savaş sonrası asimetrik savaşın yaygınlaşması ile birlikte kültür balığı tipi terör örgütlerinin sayısı artmıştır. Son yirmi yılda kültür balığı tipi terör örgütlerini yetiştiren çiftliklerin sayısı ve kalitesi artmıştır. Kullanılan yöntemlerde uzmanlaşma derinleşmiştir. Artık ana amacın, ana sponsörün ve sipariş verenin kim olduğunu tahmin etmek için kaç Matruşka'nın açılması gerektiğini bilmek oldukça zorlaşmıştır.

ABD'nin Ankara Büyükelçiliği, Adalet Bakanlığı ve AK Parti Genel Merkezi'ne yapılan saldırılarla gündeme gelen DHKP-C'de kültür balığı tipi bir illegal örgüttür. 1994'de kurulan DHKP-C'nin (ve 1978'de kurulan Dev-Sol'un) bağımsız sol bir örgüt olmadığını sokakta oynayan çocuk bile bilir. Devrimci-Sol (Dev-Sol) 12 Eylül 1980 askeri müdahalesine gerekçe oluşturmak için kullanılmış bir taşeron örgüttü. Dev-Sol'un uzantısı olan DHKP-C ise kurulduğundan beri istihbarat örgütlerinin, Ergenekon tipi Soğuk Savaş artığı yapıların ve PKK'nın kimi zaman taşeronluğunu, kimi zamanda maşalığını yapan bir örgüt olmuştur. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne yapılan canlı bomba saldırısını gerçekleştiren Ecevit Şanlı gibi örgüte inanmış teröristlerin kendilerini feda edebilmeleri DHKP-C'nin güdümlü olmadığı anlamına gelmez. Nitekim ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne saldırı Amerikan karşıtlığı sosluydu. Ancak Türk ve Müslüman dünyanın fakir sokaklarının bir kısmının sempati ile bakabileceği 'Amerikan karşıtı radikal İslami' bir örgüt yerine neden Türk ve Müslüman dünyanın fakir sokaklarının sempati duymayacağı ve taban oluşturamayacağı sol görünümlü bir örgüt tarafından saldırı gerçekleştirilmiştir? Kısacası saldırının taban sempatisi oluşturmamasını kimler istemedi?

DHKP-C'nin söz konusu eylemlerde kullandığı el bombaları, TNT patlayıcıları ve lav silahları bakkallarda satılmadığına göre derin bağlantılara ihtiyaç duyulmuştur. Karşımızda pasif hücreler yok. Her hareketi gözlem altında tutulan ve her hareketinde sensörlerin otomatik olarak devreye girdiği aktif hücreler var. DHKP-C çip yerleştirilmiş bir arabaya benzer. Buna rağmen böylesine aktif ve çipli bir hücre saldırıyı nasıl gerçekleştirebiliyor? Özellikle Ankara'da ve İstanbul'da radikal grupları kontrol altında tutan bol miktarda STK ve yayın ofislerinden oluşan bal kavanozları bulunduğuna göre DHKP-C'in sinekleri bal kavanozlarından nasıl özgürce uçabiliyor ve hedeflerine konabiliyor? Bu mümkün mü?

Sabır. Çitalar aç olsalar bile hedefe kilitlenmek ve avını yakalamak için sabredeceğini bilir. Çita avını yakalasa bile her yerde parçalamayacağını da bilir. Ankara'da gerçekleşen saldırılar da hangi istihbarat örgütleri hedef için sabrediyor? Çita, avı yakalasa bile henüz parçalamadı mı? Söz konusu saldırılar sadece işaret fişeği midir?

Ankara'da gerçekleşen saldırılarda DHKP-C'nin Suriye veya İran tarafından kullanıldığı ihtimali oldukça düşüktür. Çünkü Suriye veya İran için Türkiye yabancı bir ülke değildir. Ancak eğer köpeğe benzeyen, köpek gibi havlayan ve ısıran bir canlı varsa bu büyük olasılıkla köpektir.

DHKP-C'nin gerçekleştirdiği iddia edilen söz konusu eylemler DHKP-C'nin taşeron ve asıl hedefin ise barış sürecinin ve iktidarın mümkün olduğunca tahrip edilmesi olabilir. Ancak Batı'da senaryosu yazılmış Ortadoğu usulü oyun içinde oyunun gizli olduğu saldırılar ile karşı karşıya olduğumuz ihtimaller içindedir.

İstihbaratın yanılma payının olması normaldir. Yeni saldırıların önlenebilmesi için ilk önce hasar tespiti yapılmalıdır. Gerçek bilgelik ise doğruyu yanlıştan ayırt edebilmektir.