Washington, Erdoğan'ı ağırlamaya hazırlanıyor

Uluslararası Boston Maratonu kana bulandı. Henüz saldırı aydınlatılmadı ama ABD yeniden 11 Eylül sendromunu yaşamaya başladı. Güvenlik arttırıldı. İslamofobi yeniden ortaya çıktı. Terör ABD'yi en yumuşak karnından vurdu. Bahar ve tatil havasına girmiş olan Amerikalılar şaşkın. Washington'da Kiraz Festivali (National Cherry Blossom Festival) zamanı. 1912'de Tokyo'dan Washington'a 3 bin kiraz ağacı hediye edilmiş. Mart ayı sonu ve Nisan ayı başında kiraz ağaçları Japonların 'sakura' adını verdikleri beyaz ve pembe kiraz çiçeklerine bürünür. Kiraz çiçekleri baharın gelişini simgeler. Bahar gibi genç, güzel ve taze iken kaybedebileceklerimizi ve geçici olan yaşamı sorgulamamızı sağlar. Bu yıl kiraz çiçekleri üç hafta (20 Mart-14 Nisan) süren festival ile kutlanıyor. Bir milyonu aşkın okul çocuğu ve aileler kiraz çiçeklerini, milli sembolleri ve müzeleri gezmek için başkente akın ediyor.

Washington'a Obama damgasını vurmuş durumda. Obama, ABD'nin dış politika önceliklerini yeniden tanımlamış. Stratejik önceliğini Uzakdoğu-Pasifik bölgesine vermiş. Çin'in büyümesi, teknolojiyi üretir hale gelmesi ve askeri kapasitesini hızla arttırması ABD'de en çok tartışılan konular arasında yer almaya başlamış. Hem Uzakdoğu faktörü hem de Obama'nın istihdam oluşturma isteğinden dolayı ABD yeniden sanayileşmek istiyor. ABD'yi ABD yapan ana değer sanayi üretimiydi. Bunun için Obama, yüksek teknolojili ürün üretimini yeniden ABD'ye taşımak istiyor. Obama'nın ikinci döneminde Çin tartışmalarının yanına Kuzey Kore de eklenmiş. Kuzey Kore'nin genç başkanının ülke içi ve dışına kendini kanıtlama çabaları ABD'nin gündemini belirliyor. Suriye de dahil olmak üzere Ortadoğu ikincil durumda. Washington'da Ortadoğu ülkeleri arasında ilk sırada ele alınan ülke ise İran'dır. İran'dan sonra ikinci sırada Irak bulunuyor.

Washington'da başarılı bir büyükelçimiz olan Namık Tan bulunuyor. Büyükelçi Namık Tan'ın girişimi ile Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'nde bu yıl Ertegün Caz Serileri'nin üçüncüsü yapıldı. Bu caz konserlerinin sosyal, siyasi ve tarihi bir önemi var. ABD'de ırk ayrımcılığına karşı bir simgedir. Günümüzde bile Afrikalı Amerikalılarda var olan Türkiye ve Türk sevgisinin köklerinden biridir. Mehmet Münir Ertegün 1934'de Türkiye'nin Washington Büyükelçisi olduktan sonra Amerikan cazının ünlü isimlerini Türk büyükelçiliğinde ağırlamaya ve caz konserleri düzenlemeye başlamış. Irkçılığın hüküm sürdüğü başkente özel caz dinletileri kapsamında doğaçlama müzikler yapılmış. Büyükelçi Ertegün, Türk büyükelçiliğinde Afrikalı Amerikalıları misafir ettiği için ağır eleştirilerle karşılaşmış. Güneyli bir Kongre üyesi Büyükelçi Ertegün'e yazdığı bir mektupta, Afrikalı Amerikalıların Türk Büyükelçiliği'nin ön kapısından girip çıktığını görmenin kendisini şoke ettiğinden bahsetmiş. Bunun üzerine Ertegün Kongre üyesine mektup ile cevap vermiş: "Biz her zaman dostlarımızı ön kapıdan içeri alırız. Bu insanlar bizim dostlarımız. Evimize gelirseniz siz de bizim konuğumuz olursunuz ama arka kapıdan girmenizi sağlarız."

Washington, 16 Mayıs'da Başbakan Erdoğan'ı ağırlayacak. Söz konusu ziyaret Obama'nın ikinci döneminin başlamasından itibaren bekleniyordu. Türkiye-ABD ilişkileri ABD'nin herhangi iki ülke ile ilişkilerine benzetilmiyor. ABD'nin Almanya veya Fransa ile ilişkileri kadar önemsendiği özellikle belirtiliyor. İki yakın dostun ilişkisi olarak tanımlanıyor. Bu nedenle Başbakan Erdoğan'ın gezisine ayrı bir önem veriliyor. İkili görüşmelerde elbette Ortadoğu başta olmak üzere önemli konular alınacak. Ama, Türkiye'nin değişimini Washington da kavramaya başlamalı. Sadece askerî konularda yakın bir dost olarak gördüğü yıllar geride kaldı. Türkiye ABD ile daha fazla ticaret yapmak istiyor. İkili ilişkilerde askerî konuların değil ekonomik iş birliğinin ön plana alınmasını istiyor. AB'ye mal satmak isteyen ABD'nin Türkiye'yi üretim üssü olarak belirlemesi için cazip teşvik paketleri sunuyor. Ucuz ve kalitesiz Çin mallarından bıkmış olan Amerikan halkına kaliteli Türk mallarını sunmak istiyor. Özellikle tekstil alanında.

Bu yıl ABD'li köleleri özgürleştiren "Özgürlük Bildirgesi"nin 150. yıl dönümü ve Martin Luther King Jr.'ın Washington'a yürüyüşünün 50. yıl dönümü. Başbakan Erdoğan'ın Afrikalı Amerikalı aydınları, sanatçıları, siyasetçileri ve STK temsilcilerini ayrıca kabul etmesi ve onlara hitaben de konuşması, İslamofobiye değinmesi Afrikalı Amerikalıların ve Amerikalı Müslümanların Türkiye'ye olan sevgisini yenileyecektir.