Çarların kâbusu İmam Şamil

A -
A +

Şeyh Şamil, şüphesiz mânâ adamıdır ama sebepler dairesinde yaşadığını bilir ve maddi tedbirleri de aksatmaz. Belki de bu yüzden (1834'ten 1859'a kadar) tam 25 yıl Çar ordularına rahat dayanırlar. Düşman güçlü diye savunmaya çekilmez, saldırıya saldırı ile mukabele eder ve akla ziyan zaferler kazanırlar. Hasılı onun imamlığa "evet" dediği andan itibaren Çar 1. Nikola'nın lokmaları demir, votkası zehir olur. Kuş tüyü yataklarda yatsa da kâbuslar, hafakanlar basar. Ne sistem ama!.. İmam Şamil salahiyeti paylaşmayı sever, elinin ulaşamadığı yerlere naiblerini yollar. Her vilayetin başına dindar gayretli bir kumandan atar. Doğrusu Ahverdil Muhammed, Kabet Muhammed, Nur Muhammed, Şuayıb Molla, Taşof Hacı, Danyal Sultan, Hitinav Musa, Sadullah Ağa, Duba Hacı, Hacı Sadu, Hacı Murat ve Muhammed Gazi işlerini mükemmel yaparlar. Şeyh Şamil yararlık gösterenlerin göğsüne "Sonunu düşünen cesur olamaz". "Kuvvet ve yardım ancak Allahü teâlâdandır" yazan nişanlar takar. Naibler vergi ve asker toplar, kadılık yaparlar. Yardımcıları avullara dağılır, asayişi sağlarlar. Her naib elinin altında 300 süvari tutar. Bunları yedirir, içirir, barındırır, donatır ve baskınlara çıkar. On evden biri muharip vermek zorundadır, lâkin söz konusu aileyi bütün vergilerden muaf tutar, gözetip kollarlar. Şeyh Şamil bu sistemi sadece birkaç ayda hayata geçirir ve "ha" deyince 5 bin kişilik bir ordu ile yola çıkar. Zaten Kafkasyalılar mükemmel ata biner ve fevkalade silah kullanırlar. Şeyh herkesin hedef olmasını istemez, koruyamayacağı yerleri (ova köylerini) direnişin dışında tutar. Şeyh Şamil'in etrafında 600 kişilik bir muhafız alayı vardır ki bunlar fevkalade cengaverdirler, her silahı kullanırlar. Yola sadece rızayı İlahi için çıkar, büyük bir hasretle şehadeti arzularlar. Kuzu postundan kalpaklar takar üstlerine yeşil bir sarık sararlar. Murtazalar (süvariler) sarı çerkeskalar giyer, subaylar siyah yamçı kuşanırlar. Bekârları evlenmez, evliler çoluk çocuğu unuturlar. Sabırda, tahammülde, İslama uymakta insanlara örnek olurlar. Ruslar bunlarla çok uğraşır ama içlerinden birini bile ayartamazlar. Kara kalpak ak sarık İmam Şamil de kuzu postundan yapılma kara bir kalpak takar, üzerine kar gibi beyaz bir sarık dolar. Koca Başbuğun tek farkı sarığının rengidir, yoksa bir çoban ya da ırgattan ayrılamaz. Kendi hanımlarının dokuyup diktiği elbiseleri giyer, güzelliği sadelikte arar. Şamil, silah ve mühimmat meselesini ciddiye alır, her ne kadar kaçakçılar ona Anadolu ve İran'dan mal getiriyorlarsa da "Kubaçi" isimli bir dağ köyünü imalathane haline getirir, cephaneleri çok az insanın bildiği mağaralarda saklar. Zırhgeran havalisi ise eskiden beri kumaş inceliğinde zırhlar dokur, ben buradayım diyen miğferler, nefis kılıçlar, dengeli mızraklar yaparlar. Hatta Sasani İmparatoru Nuşirevan ile Timur'u bile onlar donatırlar. Zırhgeran'da kimsenin bağı bostanı yoktur, kadını erkeği altın gümüş işler, tuncun kitabını yazar, çeliği satır satır okurlar. Devlet gibi devlet Şeyh Şamil onların önüne tabancalar, tüfekler koyar "benzerini yapamaz mısınız" diye sorar. Zırhgeranlılar kısa bir süre sonra taklit ettikleri silahları aşar, marka olurlar. Şamil dağ başında top döktürür. İlk top tecrübe safhasında parçalansa da yılmazlar, Ruslardan esir ettiği teknisyenleri kullanır ve kusursuz gövdeler dökmeyi başarırlar. O kadar çok esir alırlar ki tanesini on kuruşa verseniz alan olmaz. Bunları gönlünü kazanmak istedikleri köylülere dağıtır, kölelik yaptırırlar. Devletin en büyük gelir kalemini toprak mahsullerinden alınan öşür ile Ruslardan alınan ganimetler teşkil eder. Parayı yerinde harcar, tıkır tıkır çalışan bir sistem kurar. Şeyh Şamil ilme sevdalıdır, aynı aşkı gençlere de aşılar. Kafkas çocukları bir yandan Çar orduları ile boğuşurken bir yandan da medreselere koşarlar. Şamil müridlerine Eshâb-ı kirâm'ı, Ehl-i Beyti, veliyullahı anlatır, gençlerin Allah dostlarına muhabbeti artar. Şeyh Şamil'in ilk işi İmam Hamza'nın katillerini bulup hesaplaşmak olur, ardından Gimrili Muhammed'in naaşını Ruslar'ın elinden kurtarmaya bakar. Büyük bir hızla Hunzah'ı ele geçirir. Şamhal, Sehl ve Dargo kaleleri ona katılırlar. Gazi Muham med'in mezarını vasiyeti üzerine Gimri'ye taşır, nurlu cesedin "ilk günkü gibi durduğuna" şahit olurlar. Şeyh Şamil benzeri az bulunan bir cengaverdir. Halk arasında kılıcıyla doğradığı tüfekler ve bir vuruşta ikiye böldüğü süvariler anlatılagelir. Dar patikalarda at koşturabilir ve atılan paraları havada vurabilir. Allahü teâlâ Şamil'in vaazlarına tesir verir, müridlerin sayısı bir anda 60 bini aşar. Ancak bunların hepsini kavgaya sokmaz, nerede ve ne zaman ortaya çıkacağı bilinmeyen 600 süvarisi ile baskınlar yapar. Şeyh Şamil savaş öncesi dayanılmaz bir sinir harbi başlatır, dağınık Rus güçlerini "toplan" boruları ile pusulara çeker. Gece yarıları kışla yanlarında "kalk" borusu çaldırır ve çadırından fırlayanı kırar. Kafkasyada kuş uçsa müridlerin haberi olur, bu çocuklar saraya sızacak, hatta Prenses Annet ve Prenses Orbelyana'yı kaçıracak kadar cüretkârdırlar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.