Aralarından Hamdun Karmat, Zikreveyh, Reşidüddin Sinan gibi isimleri çıkan Batınilerin, Orta Doğu'da tutunamayınca Asya'ya açıldıklarını anlatmıştık. İşte İran Kaçar sarayına damat olan Hasan Ali Şah'tan itibaren Nizârî imamları "Ağa Han" unvanı ile anılırlar. Ki günümüzde bu fırkayı jet sosyetenin ünlü ismi Kerim Ağa Han'dan sorarlar. Siyaset bilimciler Batınileri (Mezdek ve Manes inancından dolayı) "çağdaş Bolşevik" gibi tanımlasalar da Ağa Han'lar ısrarla "Batılı kadınlarla" evlenir ve "Kapitalist gibi" yaşarlar. Analar Avrupalı Hali hazırda İmamlık makamına oturan Kerim Ağa Han, (ana tarafından Kral Wilhelm hanedanına mensup Hollandalı bir asil olduğu için) kendini Avrupalı sayar. Cenova'daki muhteşem villa.. Peşi sıra dolanan seyisler, mürebbiyeler, korumalar... Düşünün salıncağını bir düzine üniformalı uşak sallar. Küçük Ağa Batılı kolejlerde okur, kürek çeker, hokey oynar, kayak yapar, buz patenini bırakır, tenis kortlarına koşar. Yazın Sardunya Adası'nda, kışın İsviçre dağlarında tatil yapar. Ama Hindistan'a varınca "İmam-ı zaman" oluverir, kaftanını giyer, sarığını sarar. Öpsünler diye elini uzatır, on binler ayaklarına kapanırlar. Parasıyla değil mi jönümüz gider Harward'larda okur, Amerikalılarla da samimi dostluklar kurar. Aslen "sir" unvanlı bir "İngiliz vatandaşı" olan Ağa Han dünyanın en gözde kadınlarıyla evlenir ve hanımlarına verdiği devlet bütçesi gibi nafakalarla rekor kırar. "İhtiyar playboy" adıyla magazin sahifelerine ipotek koyan Ağa Han (67) yıllar evvel eski eşi manken Sally Croker-Poole'a 55 milyon dolar nafaka ödemişti. Şu günlerde de Bayan İnaara'nın (Alman asıllı bir pop şarkıcısıdır) açtığı boşanma davasıyla uğraşıyor. Ağa'nın çapkınlıklarından bıkan eşi 1 milyar dolar nafaka istiyor. Davayı alan ünlü Avukat Maggie Rae (ki müvekkillerinden biri Lady Di idi) bu meblağı rahatlıkla koparacağına inanıyor. İsmaili mensupları genellikle Pakistan Hindistan sınırları içinde yaşasalar da Ağa Han'ların Cape Town, Kinşasa, Nairobi, Kampala, Mombasa, Darüsselam, Haydarabad, Dakka, Duşanbe ve Şam'da açtığı okullarda talebeler sistemli bir İsmaili eğitiminden geçiriliyor. Ağa Han Vakfı İngiltere ve ABD ile dirsek temasında olduğu için mahalli hükümetler ayağına dolanamıyor. Belki üç beş milyon dolarlık bir yatırım yapar diye gittiği her yerde bando takımıyla karşılanıyor, askeri ve mülki erkân selâma duruyor... Son Ağa Han pahalı yaşamaktan hoşlanıyor, sıradışı binalara ve lüks arabalara merakıyla tanınıyor, mesela 5000 serisi antika Masaratilerin koleksiyonunu yapıyor. Değirmenin suyunu mu merak ettiniz? Her İsmaili mensubu o yıl ne kazanırsa kazansın gelirinin sekizde birini Ağa Han'ın İsviçre bankalarında bulunan hesabına yatırıyor. Hintli fukaralar Ağa'larını ağırlığınca altınla tartıp, cebine yüz milyonlarca dolar "harçlık" koyuyorlar. Sosyetik İmam'ın 20 milyona yakın müridi ve 10 milyar doları aşkın serveti olduğu biliniyor. "İhtiyar Kurt" parasını batılı dostlarıyla çalıştırıyor, finans, ulaşım, turizm, sağlık, madencilik gibi karlı alanlara yatırımlar yapıyor. Kaldı ki Fiat ve Lufthansa gibi güçlü şirketlerde "önemli miktarda" hissesi bulunuyor. Uluslararası Mimarlık ödülleri ile tanınan Ağa Hanlar, sahip oldukları malikanelerin sayısını bilmiyorlar, ancak Cannes'taki Dar-ül Bereket komuta merkezi gibi çalışıyor. Özel jeti ve lüks yatlarıyla dünyayı dolanan Kerim Han, sosyetenin boy gösterdiği mekanlarda görünmekten hoşlanıyor. Marinalara, golf kulüplerine, galalara, hipodromlara takılıyor ve 600 civarında safkan yarış atı besliyor. Ağa Han ailesinin yıldızlara olan ilgisi yeni değil; nitekim Kerim Han'ın babası Ali Ağa Han da Hollywood'un efsane ismi Rita Hayworth ile yaşamış ve ondan bir kızı olmuştu. Rita gibi anası olan bir kızın nasıl olacağı vakıa, ancak Prenses Jasmine güzelliğini emsalsiz mücevherle perçinlemeye çalışıyor. Nitekim ünlü takı imalatçıları özel serileri önce ona götürüyor ve talep ettikleri bedeli almakta hiç zorlanmıyorlar. Züğürdün çenesi mi? Bir önceki Ağa Han (M. Şah) Monte Carlolu opera yıldızı Ginetta Magliona ve Fransız Andree Carron'un ardından 1931 Dünya Güzeli Yvette Labrusse ile aynı yastığa baş koyar. M. Şah yaşı 60'ı aşmasına rağmen genç Yvette ile aşık atar. karısına kraliçeleri kıskandıran bir hayat yaşatarak medyayı peşine takar. 1957 yılında ölen M. Şah Ağa Han'ı Asuan'da (Nil'e tepeden bakan muazzam bir mozoleye) defneder, yöreyi ziyaretgâh yaparlar. (Ağa Han'lar eski bir Fatımi merkezi olan Mısır'da teşkilatlanmaya bakarlar) Oğlu Prens Sadreddin, Paris doğumludur ama İsviçre'ye demir atar, manken Nina Dyer'in ardından aileye Catherina Aleya Sursock adlı bir Yunanlı sokar. "İyi de" diyeceksiniz "bütün bunlardan bize ne?" Hiiiç... Sadece İsmaili web sitelerinde Hasan Sabbah'ın "kahraman" gibi sunulması kanıma dokundu da...