Ucuz tetikçi Arkan

A -
A +

Zeljko Raznatovic (nam-ı diğer Arkan) çizgi dışı bir çocuktur, yerinde duramaz. Delikanlılık yıllarında kısa yoldan köşe dönüp, rahat bir hayat sürmeye bakar. Gasp, kapkaç yapar, haraç toplar. Hırsızlık uğursuzluk derken sabıkalanır ve onu daha 17'sinde deliğe tıkarlar. Yugoslav polisi tarafından mimlenen acemi şaki yurt dışında da boyundan büyük işlere girişir, İsveç ve Hollanda'da silah zoruyla banka soymaya kalkar (1970). İkisinde de yakalanır ama ikisinde de hapisten kaçar. Dağılma süreci başlayınca milliyetçi Sırplar, Arkan'ı kiralar, Batı Avrupa'da yaşayan Arnavut, Hırvat ve Boşnak muhaliflerin üstüne salarlar. Bizimki sempatizan iken militan kesilir, ırkçılık damarı tutar. Amigo Arkan Arkan, ev, eş sahibi olduğu günlerde bir cafe işletmeye başlar. Mekâna genellikle Kızılyıldız taraftarları takılır, hakem hatalarını, kaçan pozisyonları filan tartışırlar. Arkan, maç günü iki eli kanda olsa stada koşar, tribünleri coşturmaya bakar. Hani amigolar arasında sıralama yapsalar Paşalı Birol ona tur bindirip fark atar. Ne dalga hareketi, ne bayrak şov, ne de ritimli marşlar... Ancak iş kavgaya döküldü mü tutulmaz olur, ortalığı dağıtırlar. Kamuflaj üniformalarıyla, dizaltı botlarıyla askeri birliği andırırlar... İngilizlerin Red-star, Arapların Necm-i ahmer diye tanıdıkları Kızılyıldız'ın asıl adı Crvena Zvezda Beograd'dır. Komünistler Partizan saflarında buluşurlarken CZB ırkçılara hatta kralcılara kapı aralar. Kızılyıldız'ın en büyük rakibi Dinamo Zagrep'tir. Sırplar Hırvatlara bir türlü dikiş tutturamaz. Adamlar deplasmanda bile puan kapar, canlarını sıkar. Şimdi aynı şeyi onlar yapmalı Zagrep'e gidip rövanşı almalıdırlar. Olmadı yakıp yıkmalı, sopa atmalıdırlar. Bu yüzden Arkan semtin yarmalarını toplar, kafalarını kazıtıp, kollarına dövmeler yaptırırlar. Parkalar, palaskalar kuşanır "olayı psikopata bağlarlar". Hele "rajika"yı da çektiler mi alçaktan uçarlar. Henüz döner bıçağı kullanacak kadar büyümeseler de yakın dövüşü iyi bilir, kodu mu oturturlar. Asabi yönetici Arkan tribünleri arkasına aldıktan sonra kulüp yöneticileri ile pazarlığa oturur, gel zaman git zaman takım içinde söz sahibi olmaya başlar. O hafta iyi oynayamayan futbolcular antrenörden ziyade ondan tırsarlar. Tito'nun ölümünden sonra Cumhuriyetler arasında milliyetçilik faaliyetleri artar, bu ayrılık en fazla futbol karşılaşmalarında (Real Madrid-Barcelona hesabı) su yüzüne çıkar. Başkan Miloseviç, suikast korkusu ile yaşayan bir paranoyak olduğu için halk arasına çıkmaz, bırakın stada, sinemaya tiyatroya uğramaz. Taraftarın gönlü olsun diye Arkan'a vekalet verir, bu güçlü desteği alan militan da kulübün yönetimine el koyar. Fanatik taraftarları "Şövalyeler" adlı bir dernekte toplar, eli silah tutanlardan "Kaplanlar" adlı bir çete kurar ve Miloseviç'in direktifleri doğrultusunda siyasi eylemler yaparlar. 1990 yılında Hırvat Başkan Franjo Tudjman'a suikast teşebbüsünde bulunurlarsa da başarılı olamazlar. Hıristiyanî terör! Ekonomiden anlayamayan, programı olmayan ve kendini bir anda yönetici koltuğunda bulan hortumcu Miloseviç yolsuzluklarını örtmek için bulanık havadan medet umar. Arkan tarzında adamlarla iş birliği yapar. Irkçı militanları askerî eğitimden geçirir ve Müslümanların üstüne salar. Arkan'ın ilk işi "ürkütmek" olur. Kuytuda sıkıştırdıkları mümine kızların ırzına geçip, gözlerini oyar, hayalete çevirdikleri zavallıyı ortalığa salarlar. Çıplak vücudu göz çukurlarından fışkıran kanla kızıla boyanan garibin el yordamıyla (ve çığlık çığlığa) evinin yolunu aradığını düşünebiliyor musunuz? Deyin ki korku filmi, insanın kanı donar! Nitekim baskı ve tehditlerle milletvekili seçilen Arkan seçim bölgesindeki Arnavutlara takar ve açıktan açığa "Şu dağın ardı Arnavutluk, defolun gidin" demeye başlar. İngiltere Savunma Bakanı George Robertson'un açıklamalarına göre Arkan fedai bulmakta zorlanmaz, zira Milo'dan aldığı yetki ile kendine katılan mahkumların cezalarını affettirir, ipten kazıktan dönme adamlardan devasa bir ordu kurar. Köy basmak, soygun yapmak, kadın kaldırmak serbesttir, katillere döktükleri kan kadar rütbe sunarlar. Manyaklar mangası Hasılı nerde balataları sıyırmış gerzek varsa Arkan'ın arkasına takılır, çapulcular kahraman olurlar. Bunlar pantolon kemerlerinden taşan balkon göbekleri ve Ray-ban gözlükleriyle tanınırlar. Daha kahvaltı vakti içmeye başlar, ağızdan, burundan, damardan her yoldan uyuşturucu alır, bulut gibi dolanırlar. Nasıl Tarkan'ın kurdu varsa Arkan da kucağında bir kaplan yavrusu taşır ve adamlarından "kaplan kadar yırtıcı" olmalarını arzular. Bu sapık militan 1991 yılında bir Boşnak hastanesini basar, 250 hastayı yataklarında kurşunlayarak "farkını" gösterir ve katiller arasında "prim" yapar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.