12 Mayıs 2005 günü sabahı Türkiye, güne gergin başladı. Sebebi ise günlerdir beklenen AİHM kararları açıklanacaktı. Birçok basın yayın organı, bir siyasinin günler önce ortaya attığı iddiaları zaten tartışmaya başlamıştı. Sanki AİHM'den çıkacak kararlar daha alınmadan, resmileşmeden bir yerlere duyurulmuştu. Hangi mahkeme olursa olsun, ilerde vereceği kararını, önceden bir yerlere bilerek veya bilmeyerek sızdırırsa, bu olay büyük bir hukuk kuralı hatasıdır. Yargılamada usül hatalarından da çok ağırdır. AİHM, Türkiye'yi terörist başının yargılanmasında var saydığı eksikliklerden dolayı, "usül hatası" yapmakla suçlarken; bizzat kendisi daha büyük ve ağır bir suç işlemiştir. Ama buna da şaşmamak lazım. Birçok Batı ülkesinde, uyuşturucu ile mücadelede hukuken ve siyaseten çaresiz duruma düşmüştür. İnsanın en önemli ve kutsal hakkı yaşama hakkıdır. Uyuşturucu ise bu hakkın en acımasız düşmanıdır. AİHM kendi burunlarının dibinde ve kendi çocuklarına karşı işlenen bu suçlar için hangi kararı almıştır? Alamaz ki!. Yine kendi ülkelerindeki Türk vatandaşlarına karşı; Dazlak vesair fanatiklerce, kundaklama, yaralama ve öldürme olaylarında, hangi adil kararı almıştır. O da yok. Loizidu, Kıbrıs Türkünden davacı olursa, Türkiye hemen AİHM'ce mahkum edilir. AİHM'nin son kararına ilişkin, bakıyorum bizdeki Yüksek Yargı kurumları ilgililerinden, hiçbir hukuki açıklama, savunma ve yorum yok. Yani susarak zımnen kararı haklı buluyoruz denmektedir. Çıkması muhtemel bazı yasalar için, aylar önce görüş açıklamayı vatan görevi bilen ilgililer neredeler? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye'nin meselelerinde tarafsız adil karar verebilir mi? Bu konuda bizlere yardımı olur diye, bazı Avrupalı yöneticilerin, son yüz yıl içinde Türkler için neler söylediklerini, kendi ağızlarından yazıyorum. Yani Batılı devlet adamları Türkleri nasıl biliyor: 1- Fransız fikir adamı Victor Hugo: Oradan Türkler geçti: Her şey harabe ve matem, diyor. 2- Bir Hristiyan din adamı ve milyonları etkileyen Alman Martin Luther: Bugün Türkler'in ayakları altında ezilip inleyen Hristiyanlar vakti gelince onları yargılayıp cezalandıracaktır. Türk Ordusu Şeytan'ın Ordusudur. 3- Fransa'nın zirvesinde senelerce devlet idare eden Valerie Giscard d'Estaing: Avrupalı yöneticilerin büyük bir kısmı, Türkiye'nin bu projede yeri olmadığını biliyorlar ve bir araya geldiklerinde bunu dile getiriyorlar, diyor. Yani bizim senelerdir uyum yasaları taklaları attığımız Avrupa Birliğine girme çalışmalarımızın üstüne bir sünger çekin diyor.