Avrupalılar neden Ermeni hamiliği yapıyorlar?

A -
A +

Bugün 25 Nisan, yani Ermenilerin Türkleri suçlamak için uydurdukları 24 Nisanın ertesi günü. Amerika ve Avrupalıların, Ermeni yalanlarına inandıklarına şaşmaktayız ama kazın ayağı hiç de öyle değil. Evet son yirmi yıldır Avrupalıların Ermeni sevgisi birden bire depreşti. İki gözlerinden çeşmeler gibi yaşlar akıtıyorlar. Acaba neden? Anlatacağız. Öncelikle 900 senedir Türklerle, beraberce sulh içinde yaşayan Ermenilerin, huzursuzlukları son 180 senede yükselen bir grafik çizmektedir. 1839'da ilan edilen Tanzimat Fermanı'nda, Osmanlı teb'ası gayrimüslimlere ayrıcalıklar tanındı. Gayrimüslimler bundan hiç memnun olmadılar. Zira yeni vergiler verecekler ve askerlik yapacaklar, üstelik kendi Papazları ve din adamları cemaatler üzerinde otorite oluyorlardı. Cemaatler, Avrupalılara bunu istemediklerini söyledikce, başta İngilizler olmak üzere hepsi, "bunlar sizin için çok iyidir" diye ikna etmeye uğraştılar. Yani ilerde çıkacak isyanlarda bu cemaatleri kullanacaklardı. İşin aslı Osmanlı devletinin iç işlerine karışmak için böyle bir bahane uyduruldu. 1821 Mora Patras İsyanı ile açılışı yaptılar. Binlerce Rum ve Türk karşılıklı birbirini kırdılar. İsyanı bastıran Osmanlı devletine, Batılılar müdahale ederek Yunanın istiklalini sağladılar. Sırp, Hırvat, Bulgar ve Ermenilere de "Bakın Rumlar istiklalini aldı. Sıra sizde ha gayret" teşvikleri yaptılar. 1863'te İstanbul'da Amerikalılar, Robert College'i açtılar. Bu okul zamanın en modern sistemi ile eğitim veriyordu. Üstelik ABD'nin ülkeleri dışında açtıkları ilkokul özelliğine sahipti. Bu okula 1904 yılına kadar, Osmanlının başkentinde olmasına rağmen, hiç TÜRK öğrenci almadılar. 42 yılda 8559 öğrenci alındı. Bunlardan, 2729 tanesi Ermeni, 1971'i Bulgar, 2437'si Rum ve geri kalanı yani 1427'si Avrupalı gençler idi. Kırk yılın sonunda alınan ilk Türk öğrencisi, Tevfik Fikret'in oğlu olan ve bilahare ABD'de papazlık yaparken ölen Haluk idi. Bu okuldan mezun olan gayri Türk öğrencilerden Bulgar ve Ermeniler, 1877-78 Osmanlı-Rus Şavaşı, yani "93 Harbi"nde, Tuna ve Doğu Anadolu cephelerinde Rus kuvvetlerine kılavuzluk yaptılar. Türk ordusunun mevzilerini, cephaneliklerini, erzak depolarını Ruslara ihbar ettiler. Ruslar bütün Türk kuvvetlerini elleri ile koymuş gibi bulup imha ettiler. Yani Türk başkentindeki bir yabancı okulda , Türk devletini parçalamak için casus yetiştirilmişti. Kalbimize hançer saplanmış gibiydi. 1862'de Avrupalıların baskısı ile Ermeni nizamnamesi ilan edildi. Bu bir manada Ermeni gölge kabinesi idi. 1865'lerden itibaren ülkenin her yerinde, hemen her sene birkaç yerde Ermeni isyanı oldu. Devletin başkenti İstanbul dahil, binlerce Türk sinsice şehid edildi. Sadece Zeytun'daki bir isyanda, bir bölük askerimiz gece koğuşlarında kesildi. Silahlık ve cephanelikleri yağmalandı. Asiler Maraş şehrini basarak yüzlerce sivili kestiler. 1895'te ekim ayının ilk Pazar günü 27 büyük yerleşim merkezinde, aynı anda İsyan başlatıldı. Elebaşıları yakalandıkça, Avrupa devletlerinin İstanbul elçileri çeşitli yalan ve baskılarla bunlara arka çıktılar ve kurtardılar. Samsun ve Trabzon limanlarında tahmil tahliye işçi bölükleri tamamen Ermenilerden kurulmuştu. Bundan maksat, Rusya'dan, Daşnak ve Hınçak İsyan komiteleri adına, gizlice gönderilen silah ve cephane sandıkları, örgüt elemanlarınca ait oldukları adreslere kolayca ulaştırıldı. Türkler güvendikçe, Ermeniler ihanetlerini artırdılar. Batılılar aslında Ermenileri hiç sevmezler. Ancak Türkiye'nin işine karışmak için bunu vesile ediyorlar. Bugün soykırım iftiraları ile Türkleri karalama kanunları çıkaran Avrupalılar, Türklere uygulanan soykırımın asıl suçlularıdır...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.