Beyaz Saray'da iftar yemeği

A -
A +

Yazıma başlarken bütün sevgili okuyucularımın, mübarek ramazan-ı şeriflerini tebrik eder, huzur ve saadetle tamamına erdirmesini; memleketimizin üstüne çöken sıkıntı bulutlarının dağılması için, hayırlı vesileler göndermesini, Cenab-ı Haktan niyaz ederim. Son günlerde basınımızda yer alan bazı haberlere göre, ABD Başkanlık Sarayında, bazı müslümanlara iftar verileceği yazıldı. 20 kasım 2001'de Başkan Bush, Beyaz Sarayda beklenen iftarını verdi. Bu iftar müslüman yabancı misyon şeflerine idi. Yaptığı konuşmada müslümanın terörist olamayacağını da belirtti. Memnun olduk. Efendim bu iftarlar, 1998'den beri muntazaman verilmeye başladı. Anladığım kadarıyla, her sene iki iftar veriliyor. Biri Beyaz Saray'da ve ülkedeki Müslüman ileri gelenlerine. Diğeri de Pentagon'da, Amerika Silahlı Kuvvetlerinde görevli bir kısım Müslüman rütbeli personele veriliyor. Amerika'daki devamlı okuyucularımdan Ural Yeşil, bu konu ile ilgili olarak bana bazı kıymetli bilgiler lütf etmiş. Kendisine teşekkür borçluyum. Verdiği bilgilere göre; Pentagon, ABD'nin iç ve dış korunması ile görevli Savunma Bakanlığının karargahıdır. İkiz Kuleler yıkıldıktan sonra, ülkenin en çok ofisi olan tek binasıdır. Binada yaklaşık 23 000 kişi çalışmaktadır. Karargahta 10 binden fazla ofis, 284 hela, 691 adet su içme çeşmesi vardır. Pentagon iftarları, zamanın Savunma Bakanı John Hamre tarafından 1998'de başlatılmıştır. İki sene üst üste bu iftar toplantılarında konuşma yapan bakan Hamre, şunları söylemişti: "Ben dini görevlerini yerine getiren birisiyim. Müslümanlara saygılıyım. Anayasamızda yer aldığı gibi, herkesin kendi dinini yaşama özgürlüğü vardır. Herkes, her dine ve mensuplarına saygılı olmaya mecburdur." Şu anda Amerika'nın Savunma Bakanı olan Donald Rumsfeld, 30 seneyi geçkin bir süredir, birçok devlet görevinde bulunmuştur. Başkan Ford zamanında kabinenin en genç savunma bakanı olarak görev yaptı. Bu bakan Ortadoğu meselelerinde uzmandır. Son 11 Eylül İkiz Kuleler terörist saldırısından sonra, Rumsfeld yaptığı konuşmalarda, haklı olarak sert ifadeler kullanmıştır. Ancak müslümanları incitecek kelimeler kullanmaktan özellikle kaçınmıştır. Bu seneki Pentagon iftarında, önemli bir konuşma yapması beklenmektedir. Şu anda Afganistan'da devam eden savaşın, birçok suçsuz ve masum insanın da ramazan-ı şerifini zehir ettiğini, her dinden insanlar pek âlâ bilmektedir. Yine Beyaz Saraydaki bir törende,Başkan kendisine hediye edilen ve yaramazlıklar yaparak kol düğmelerine gagalayan Beyaz hindinin canını bağışlamış.Bir Hindi canı acaba kaç Afganlı sivil canı değerindedir!.... Afganistanda olduğu gibi şok askeri tedbirlerin, kısa sürede bitirilmesi esastır. Bu operasyonlarda yıpratma taktiği uygulamak çok yanlıştır. Zira bir kale muhasara edilmiyor. Şu anda Amerika'da, çeşitli sebeplerle bulunan 39 Türk vatandaşı 45 gündür göz altında tutulmaktadır. Bunların kefaletle bırakılması için teşebbüse geçenlerin, geri çevrildiği anlaşılıyor. Bunlar gerçekten suçlu olabilir. Öyle ise derhal hakim önüne çıkarılıp, gereken yapılmalıdır. Yoksa şimdiki bu uygulama, Amerika'nın, süratle işleyen adalet ve demokrasisi ile bağdaşmıyor. Kafalarda derin şüpheler uyandırıyor. Amerikan Savunma Bakanı geçenlerde, bir konuşmasında "Biz Osmanlı'yı örnek almalıyız" diyordu. Evet Osmanlı'yı örnek alın. Ama bu, adaletli olmanız için yetmez. Ancak ve ancak Osmanlı gibi olmalısınız ki; değil insanların, hayvanların bile eziyet çekmediği,dünya insanlarının sevdiği bir ülke olabilesiniz. Afganistan gibi önemli ve tarihi kadim dostu ülkeye, Amerika'nın yanında yer alarak Türkiye'nin asker göndermesinin karşılığı, Amerika'nın kendi ülkesindeki misafir Türk vatandaşlarına terörist muamelesi yapması olmamalıydı. Konunun en çabuk şekilde çözülmesi, Türk-Amerikan ilişkileri yönünden hayati önem taşımaktadır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.