Dr. Kelly intihar etti mi? Yoksa...

İngiltere Savunma Bakanlığında müşavirlik görevinde bulunan Dr. David Kelly geçen hafta evinden 6 km kadar uzakta, sabah yürüyüşü yaptığı bölgede ölü bulundu. Cesedin yanında ise, kuvvetli sakinleştirici ilacın kutusu bulundu. Bu olaydan bir hafta önce kadar ise, İngiliz yayın kuruluşu BBC'nin verdiği bir haberin kaynağı olarak; Dr.Kelly'nin adı geçiyordu. BBC haberin kaynağını, haklı olarak gizledi. Zira ülkeleri demokrasinin beşiği idi. İngiliz hükümeti bu kargaşaya dayanamadı. Belki de istifa etmek üzere iken, onlara göre mesut bir olay yaşandı. Zira hükümeti ilzam eden Dr. Kelly intihar etmişti. Bu olayın üzerine, Türkiye dahil dünyanın diğer basın yayın kuruluşları hakkıyla gitmedi. Acaba birileri susturdu mu? Hani basın özgürlükçüleri? Başbakan Tony Blair ABD desteği ile bir şeyler mi yaptı? Bütün bu olaylar ABD-İngiltere koalisyonunun Irak operasyonuna gelip dayanıyor. Operasyon öncesi, gerekçe olarak, şunlar ileri sürüldü: Irak'ta nükleer silah var, Irak'ta biyolojik ve kimyasal kitle imha silahları var, Irak bir Afrika ülkesinden nükleer silah imali için zenginleştirilmiş radyoaktif madde alıyor. Saddam bölge ülkeleri için büyük tehlikedir. Ve halkına zulüm eden bir diktatördür. Şimdi ise, koalisyon güçleri Irak halkına zulmün alâsını yapıyor. Irak'ta nükleer silah olmadığını, BM nükleer araştırma komisyonu defalarca açıkladı.. Yalanmış. Kitle imha ve nükleer silah yok raporlarına rağmen işgale uğrayan Irak'ta, ABD güçlerince de aylardır bulunamadı. Başkan Bush'un ortaya attığı Afrika'dan nükleer madde alma iddiasını, CIA başkanı yalanladı. Bush'a da yalan söyletmişler. Ayrıca yazımıza konu olan Dr. Kelly de, BBC'ye Irak'ta kitle imha ve nükleer silahların olmadığını bile bile İngiltere'nin bu harekata iştirak ettiğini itiraf etmiş. Ve adamı birileri öldürdü. Yanına bir kutu hap koyarak intihar dediler. Bu da yalan. Meşhur sözdür; zalime yardım eden onun bir zulmüne uğramadan ölmezmiş. Bilekleri keserek devlet adamını intiharda, İngilizler tecrübelidir. Sultan Abdülaziz Hanın da iki kolu dirsek altından kesilerek şehid edildiğinde, bu plan da İngiltere'den gelmişti. Serasker Hüseyin Avni Paşa, tedavi maksadıyla, Paris'e gidiyorum bahanesi ile İngiltere'ye gitti. Ve Sultanın hal ediliş ve katlediliş planlarını, İngiliz hariciyesi eline tutuşturdu. 4 Haziran 1876 günü, daha Abdülaziz Han can çekişirken, başındaki 19 doktordan birisi de İngiltere'nin İstanbul elçiliğinin doktoru idi. Müsveddeyi o hazırladı. İngiltere'nin İstanbul elçisi Henry Elliot, Londra'da yayınlanan Nineteenth Century dergisine olayın İntihar olduğunu yazdı. Aynı makale Türkçeye çevrilerek, yine Londra'da yayınlanan o günkü "Hürriyet" gazetesinde yer aldı. Irak harekatı yüzlerce yalan ve iftira üzerine kurulmuştur. Şimdi ise bir çok devlet sorumlusu, timsahın göz yaşları olarak hatalarını itiraf edenler kervanına katılıyorlar. Uday ve Kusay'ın öldürülmeleri de yalan haberlerden gibi geliyor. Zira ABD askerinde çözülme ve korkudan isyan alâmetleri görülmektedir.