"Ertuğrul" vilayeti

Her sene eylül ayının ilk haftasında Söğüt'te Ertuğrul Gazi'yi anma şenlikleri yapılır. Birçok defalar bu şenliklerin, bazı bölümlerinde bulunmak bana da kısmet oldu. Bu etkinlikleri görmeyi, her Türk vatandaşına tavsiye ederim. Zira yapılan resmi geçit, bütün Türklüğün geçididir. Beş bin yıllık Türk tarihi, gözümüzün önünde akıp gitmektedir. 80'lik nineyle 10 yaşındaki torunu, yan yana geçerlerken; göz pınarlarınıza hücum eden yaşlara engel olamazsınız.. Herkes istediği gibi yürür. Ama bir sevdaya yürürler. Beli bükülmüş, romatizmalarından topallayarak yürüyen insanların, başı dik geçişidir bu. Söğüt, Oğuzlardan Kayı Boyunun, Anadolu'yu baştan başa kateden kutlu yolculuğunun son istasyonu, varış yeri; hem de Türklerin Okyanusa doğru hamlesinin başlangıç, yani çıkış noktasıdır. İngiliz kışkırtmasıyla Yunan, güzel yurdumuzu, 15 Mayıs 1919'da istilaya kalkıştığında; hemen hararetle Söğüt'e yöneldi. İlk yakıp yıkmaları Söğüt ve Bilecik'te irtikap etti. Yunan kumandanı, Ertuğrul Gazi'nin kabrini tekmeleyerek; "Ey Ertuğrul. Hadi kalk da kavmini benim elimden kurtar" diye avaz avaz bağırmış ve sonra da askerine türbeyi kurşunlatmıştır. Bilecik'te yaktırdığı ev sayısı binin üzerindedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı'mızın yıllar önce uygulamaya koyduğu proje ile, eski Bilecik'teki Yunan'ın viraneye çevirdiği bu yerler, sondaj kazıları yapılarak ortaya çıkarılmakta iken, birileri bu kazıları durdurmuştur. Sebep ise enteresandır: Efendim bu kazılarla ortaya çıkarılanlar, korumaya alınmazsa, toprak altında durduğu gibi duramayıp tahrip olurlar. Öyle ise kazı durdurulsun. Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Atilla Koç'un bir gazetede çıkan açıklamalarından birçok tarihi kazılara 100'er milyar TL tahsis ettiğini öğrendim ve sevindim. Bilmiyorum Bilecik de bu kervana katılabildi mi? Sayın Bilecik Valisi ile Belediye Başkanımızdan Bilecik'in tarihî dokusu için hızlı bir çalışma bekliyoruz. Halkımızın böyle bir hayırlı iş için birbiriyle yarışacaklarını biliyorum. Daha önceleri de yazdım. Şimdiki hükümetimizin bir daha dikkatlerine arz ediyorum ki; Bilecik ilinin adı, Ertuğrul olarak değiştirilmelidir. İl merkezi şehir adı yine Bilecik olarak kalsın. Bugün bunu yapabilmek bir harcama da gerektirmez. TBMM'de tek oturumda da kabul edileceğine inanıyorum. Milletimizin bu haklı beklentisinin, 2005 senesi Ertuğrul Gazi ve Söğüt Şenlikleri'ne yetiştirilmesi pek uygun olacaktır.