Gönül istiyor ki, dünyanın gündemi insanlığın barışı ve ilerlemesi üzerine kurulsun. Gönül böyle istiyor ama insanlara huzuru çok görenler bunu istemiyor. Ölüme ve bunalıma sevinenler herkes bilir ki cenaze levazımatçılarıdır. Bunlardan biri de papanın bahtsız konuşmasıdır. 12 Eylül 2006'da Papa 16. Benediktus, memleketi Almanya Bavyera'da, Regensburg üniversitesinde, zoraki toplanan bir kalabalık önünde yaptığı konuşma ile Müslümanları aşikare rencide etmiştir. Kardinaller meclisi üyesi iken, meclis tarafından Papa seçilen Benediktus, İslamiyet ve Hıristiyanlık tarihi hakkında, bu kadar bilgisiz olamaz. Bu sözlerin kasten söylendiği inancındayım. Bu bir yanlış anlaşılma olayı da değildir. Papa derhal kendi ağzından ve açıkça, Müslümanlardan özür dilemelidir. Nasıl hakareti kendi ağzından çıkan sözlerle yapmışsa, bunun özrü de yine kendi ağzından olmak zorundadır. İki ay kadar önce bir Hıristiyan devlet adamı "Faşist Müslümanlar" diye zırvalamıştı. Bu hakaret kimvurduya gitti. Papa güya savaş karşıtlığı kahramanlığına soyunmuş. 12 Temmuz 2006'da Gazze bombalanırken, Lübnan misket bombaları ile viraneye çevrilirken Papa nerde idi. Bu operasyonlar yavaşlatılmış şekilde elan devam ediyor. Papadan tık yok. Halbuki Yahudilere, Avrupa'nın her devleti soykırım ve sürgün uyguladı. Bu soykırımcılar Papanın dininden idi. Miladi 1092'den itibaren, resmi sekiz Haçlı seferi, Müslümanlar üzerine papalarca teşvik edildi. İlk Haçlı seferinin düzenleyicisi Papaz Pierre L'Ermeitte idi. Fransa'dan başladı. Yol boyunca İstanbul'a kadar, önlerine gelen Hıristiyan köylüleri soydular ve katlettiler. Sekiz Haçlı seferinde milyonlarca Müslüman ve Hıristiyan genci çarpışarak öldüler. 1., 2. Kosova, Niğbolu ve Varna savaşları hep papaların tertiplediği, teşvik ettiği, Haçlı seferleridir. Müslümanlar barış sevmezmiş. Papa asılsız konuşuyor. 2. Murat Han Macar kralı ile 10 senelik Segedin saldırmazlık anlaşmasını yaptı. Hemen tahtını, 11 yaşındaki oğlu Fatih Sultan Mehmed'e devretti. Ve Manisa'ya çekildi. Olayı öğrenen zamanın papası, yardımcısı kardinal Sezerani'yi hemen Macar kralına gönderdi. Kardinal papanın temsilcisi olarak, Macar kralına "Papanın senden isteği şudur. Türk tahtı 12 yaşında bir çocuğa kaldı. Hemen asker topla ve Türkleri Avrupa'dan atalım. Geldikleri Orta Asya'ya gönderelim" dedi. Kral ise "Efendim ben Segedin anlaşmasını, kutsal İncil üzerine yemin ederek imzaladım. Eğer bozarsam Allah bana belalar gönderir" dedi. Kardinal de, "Papa buyurdu ki, Müslümanlara karşı edilen yeminler yemin sayılmaz. Yeminini bozsun" diye cevap verdi. Zavallı kral yemini bozdu. Bulgaristan tarafından Osmanlı toprağına tecavüz etti. Murat Han hemen Manisa'dan gelerek Varna'da Haçlıların karşısına çıktı. Ve Segedin anlaşması sayfalarını mızraklara taktırarak "Siz bu anlaşmayı deldiniz artık bizden kabahat gitti" dercesine düşmanı topraklarından kovdu. Zavallı Macar kralı papanın sözlerine uymasının cezasını, atıyla bataklıkta boğularak ödemeye başladı. Papalar Ortodoks olan Güney Slavları denen Sırp ve Hırvatları, Katolik olan Macarlar'a ezdirmek için hep savaşları körükledi. Müslüman Türk hükümdarı Fatih 32 sene Sırpları Macar saldırılarından korudu. Daha binlerce saldırı misali tarih sayfalarında boy gösterirken; Müslümanlara hakarete kalkışan Papa derhal özür dilemeli ve Türkiye ziyaretinden vazgeçmeli. Ziyarette ısrar ederse, bu tamamen provokatif bir davranış olur.