Irak meselesinin suyu çıkıyor

A -
A +

13 kasım 2002 tarihli birçok gazetemizde çıkan haberler insanı ürpertiyor, korkutuyor. Korkutuyor çünki, Irak operasyonunda her iki tarafın da, harp gazları kullanma hazırlığı içinde oldukları basına sızmıştır. Veya sızdırılmıştır. Bu haberlerin yüzde on doğru çıkması, milyonlarca insanın haşarat gibi itlafı demektir. Birçok milletlerarası anlaşmalarla imali, depolanması ve kullanımı şiddetle yasaklanan harp gazlarının gündeme gelmesi düşündürücüdür. Demek ki, nükleer silahların, kıtalar arası füzelerin yasaklanması, sınırlandırılması; içi boş bir hikaye imiş. Birleşmiş Milletler rüzgarını arkasına alan ABD'nin, bundan sonrası için planları bir bir ortaya çıkıyor. Kuzey Irak operasyonu kesinlikle yapılmamalıdır. Yapıldığı takdirde; dünyanın birçok noktasındaki soğuk gerginlikleri, süratle sıcak çatışmaya döndürecektir. Yani Irak'a yapılacak operasyon Üçüncü Dünya Harbi'nin tetikleyicisi olacaktır. Genelkurmay Başkanımızın son Amerika resmi gezisinde, Amerika'nın Irak'a yapacağı operasyon yani saldırısında, Türkiye'nin niyet ve tavrı açık olarak ortaya konmuştur. Sayın Özkök'ün gezi dönüşü basına yaptığı açıklamayı beğeni ile izledim. Amerika ile Avrupa devletleri arasındaki gizli rekabet ve hatta çatışmanın, Türkiye farkındadır. Türkiye bu rekabeti şu ana kadar dengeli bir şekilde kullanmıştır. Almanya'nın önderlik edeceği bir Avrupa hareketi İngiltere'yi silip götürecektir. Arap Yarımadası'ndaki petrol kuyularını Almanya, İngiliz-Amerika ortaklığına bırakmayacaktır. Bu çekişmelerde Türkiye taraf olmayacaktır. Ve kesinlikle olmamalıdır. Rusya'nın, Moskova'daki tiyatro baskınında gaz kullanması, Batılı devletlerce usulen ayıplama seviyesinde kalmıştır. Batılılar kendilerinin de sıkışınca gaz kullanacaklarını düşünerek, bu olaya seslerini çıkarmamışlardır. Yoksul ülkelerin bütün zenginliklerini sömüren Batılılar, ara ara çatışmalar çıkartarak bu zavallı insanlara gözdağı vermektedir. Dayılanmaktadır. Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında gözü yoktur. Ulu önder Atatürk'ün; "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" düsturuna bağlılığı devam etmektedir. Bugün Türkiye'nin herhangi bir harekata iştiraki, ülkemizi elli sene geriye götürecektir. Türkiye maddi ve manevi kalkınmasını mutlaka tamamlamalıdır. Gençliğimizin eğitim dahil birçok meseleleri halledilmeyi beklerken, Amerika'nın Irak'la yapacağı bir dalaşmaya, Türkiye hangi haklı sebeple katılacaktır? Körfez Savaşı'nın, Türk ekonomisinde açtığı yaralar, yaşadığımız ekonomik krizin mühim sebeplerinden biridir. Amerika ve Batı bugüne kadar hangi sözünde durdu ki, şimdi Türkiye'ye vereceği ekonomik destek sözlerini tutsun. Geçiniz!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.