Kubat Çavuş ve Barroso

A -
A +

Avrupa Birliği -Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Emanuel Barroso, 10 Nisan 2008 günü TBMM'de milletvekillerimize hitaben bir konuşma yaptı. Bazı siyasi parti liderleri ile görüştü. Basın toplantısı düzenledi. Ben şahsen Avrupa Birliği ortaklığına karşı değilim. Avrupa Birliği ülkelerinden bazıları ise bizim ortaklığımıza yan çiziyorlar. İpe un seriyorlar. Gerekli reformları yapmamakla suçlanıyoruz. Kendi aralarındaki gizli iç çekişmeleri, bizi töhmet altında bırakarak örtmeye çalışıp; eşeğini dövemeyen semerini dövmeye çalışıyor. Barroso 1956 Portekiz -Lizbon doğumludur. Yani Dünyanın en hızlı sömürgeci devletinde dünyaya geldi. Ortak basın toplantısında Barroso, kapatma davasını söz konusu edip "...Venedik prensipleri çerçevesinde karar verilmesini beklediklerini söylüyor. Sene 1570 öncesi senelerde. Kıbrıs'a yerleşen Venedik korsanları bölge insanına kan kusturuyor. Anadolu ve Balkanlardan gemilerle Hacca giden Müslümanların yolları kesilip, malları yağma ediliyor, Hacı adayları da esir edilip köle olarak satılıyor. Hac mevsiminde Akdeniz kan gölü oluyor. Cinayetin bini bir para. Göçen somonların yoluna çıkan ayılar gibi. Osmanlı hükümdarı Sultan II. Selim, Kıbrıs seferine karar verir. Barış yoluyla çözebilmek için son bir hamle ile Venedik'e, yetkili özel elçi Kubat Çavuşu gönderir. Kubat Çavuş, Devletinin talebini Venedik senatosunda yaptığı konuşmada kürsüye yumruğunu vurarak haykırır. Senato Sus-pus. Ya Hac yolu soygunları bitecek, ya da Türk ordusu Kıbrıs'a çıkacaktır. O konuşma yapıldığı sırada, Liman yakınındaki Venedik'in ana barut deposu havaya uçar. Halk Osmanlı elçisinden bilir. Eğer halk elçiye zarar verirse Venedik artık yandı demektir. Kubat Çavuşu senatonun arka kapısından emniyetle kaçırırlar. Üç gün sonra da, Osmanlı talebine, cılız bir hayır cevabı verilir. Sonu malum! Venedik deniz yoluyla Kıbrıs'a müdahale edemez ve 1571'de Türk kuvvetleri fethi tamamlar. Sayın Barroso Venedik komisyonu prensipleri demiş de, bağışlayın ben de bir Venedik komisyonundan bahsediverdim işte. Akdeniz'deki işlenen cinayetleri, Türk milleti çoktan unuttu. Sömürgecilerin zulümlerini konu etmek istemiyoruz. 70 milyonluk dinamik Türkiye, Avrupa Birliğine girmeli. Avrupa Birliği Türkiyesiz kalırsa, kanaatimce 10 yılı bulmaz dağılabilir. Türkiye, Avrupa Birliğinde tam bir denge taşı olacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.