Nice bayramlara

Bir Ramazanı şerifi daha, nasip olursa bu gün uğurluyoruz. İnşallah bizlerden memnun gidiyordur. Yarın kısmetse bayram. Bütün okuyucularım, dinleyicilerim ve seyircilerimin mübarek bayramlarını en içten dileklerimle tebrik ediyorum. Daha nicelerine de sıhhat, afiyet ve huzur içinde kavuşmamızı diliyorum. Kutlamalar benim yukarda yazdığım gibi formül cümlelerle değil, bayramı hissettirerek yapılırsa getirisi büyük olur. Yazıda formül cümle kullanmaya ihtiyaç duyuluyor. Ama ardından da bu izahı yaparak o kelimelere canlılık kazandırmaya çalışıyorum. Öncelikle bayramları sosyal bir kaynaşmaya vesile bilmeliyiz. İnsanları tahsili, toplumdaki konumu, zenginliği ve buna benzer ölçülerle sınıflandırmak uygun olmaz. Yakın akrabadan başlayarak hiç olmazsa birkaç kapıya gidip insanların duasını gönlünü alalım. Hele eve bağımlı hale gelmiş, geçim sıkıntısından çorba kaynatma güçlüğü çekenlere gücümüz yettiğince, elimiz dolu gitmeliyiz. Bazılarının yaptığı gibi sabahtan ben sana bir kutu çikolata, öğleden sonra da sen bana yine bir kutu. Bu alışveriş mi?. Bırakın onların çikolataları onların olsun. Bayram gönül almak, bilmeden kırdığımız kalpleri tamir etmektir. Bayramlara tatil gözüyle bakmaya, öteden beri karşıyım. İnsan tatil de yapmalı, bayram da. İhtiyaç sahiplerine yardım için bayramlar iyi birer vesiledir. Ecdadımız bu sebeple Zekat ve Fıtralarını ramazanı şerife denk getirirlerdi. Ramazan boyunca yüzlerce iftar çadırı milyonlarca insana sıcak ve leziz yemekler ikram etti. Bu tip organizasyonları yapan belediyelere ve onların çağrılarına kulak verip mali destekte bulunan hayırseverlere teşekkür borçluyuz. Bunun on iki ay devam ettirilmesinin yollarını arayalım. Binlerce tarihi külliye sayısı kadar İmaret binalarımız var. Bunlardan çok azı yapılış maksadına uygun kullanılıyor. Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün yurt çapındaki yaygın faaliyetleri göğsümüzü kabartıyor. Gnl. müd. Sayın Yusuf Bayezit beyin tarihi imaretleri asıl işine kavuşturmasını bekliyorum dersem, her halde çok bir şey istemiş olmayacağım. Atalarımız aynı coğrafyada bunları yüzlerce sene insanlara hizmette kullandı. Biz neden yapmayalım?