Mart 2002 başında, şeker tarım ve sanayiinin özelleştirilmesi hakkında yazdığım yazı ile ilgili olarak; Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın A. Kenan Tanrıkulu bir açıklama gönderdiler. Bu açıklamayı sütunlarıma almayı görev saydım. Ancak buna bazı ilaveler yapma hakkımı da kullanacağım. Sayın A. Kenan Tanrıkulu açıklamasında: "Türk şeker sanayiinin yeniden yapılandırılması ihtiyacı ile, ilgili kuruluşların da görüşleri alınarak, Şeker Kanununun çıkartıldığını ve Kanunun 19 Ocak 2001 tarihli resmi gazetede yayınlandığını; Bu kanunun amacı, içteki şeker tüketimini yerli üretimle karşılamak olduğunu, devletin hedefinin sektörde, üreteni ve çalışanı ile koordineli bir sistem oluşturup; verimliliği artıracak, ilgililerin mağduriyetine sebep olmayacak bir modelin öncülüğünü yapmaktır. Özelleştirme Yüksek Kurulunun 20 Aralık 2000 tarih ve 2000/92 sayılı kararı ile, Türikye Şeker Fabrikaları A.Ş.'nin özelleştirme kapsamına alınarak hazırlık işlemine tabi tutulmasına, bu işlemlerin Sanayi ve Ticaret, Bakanlığı, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. tarafından, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile işbirliği içerisinde yürütülmesine, hazırlık işlemlerinin 6 ay içinde tamamlanmasına karar verilmiştir. Haziran ayında biten hazırlık dönemi, şeker sektöründe işçi, pancar üreticisi, sanayici ile yeni bir özelleştirme modeli oluşturulabilmesi için 6 ay daha uzatılmıştır. Sektörümüzün işçi-çiftçi-sanayici üçgeni ile zarar görmeden uygun zaman ve zeminde, sosyo-ekonomik kriterler göz önünde bulundurularak özelleştirilmesi gerekmektedir..." Açıklama epeyce uzun. Ben ancak bu kadarını alabildim. Şu günlerde şeker pancarı ekilebilir alanların büyük bir bölümünün ekim zamanı geldi de geçiyor. Şeker çiftçisi soruyor; "Benim halim ne olacak?" Ben bu konudaki yazımda, soruna bir an önce çözüm bulunmasını, bunun çaresinin de fabrikaların tamamının hızla özelleşmesi olduğunu yazmıştım. 6 ay hazırlık süresi, 6 ay uzatma, ardından 6 ay hazırlığın geliştirilmesi bu nereye kadar gidecek. Göle su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlıyor. Gerek Sanayi ve Ticaret Bakanımızın, gerek özelleştirmeden sorumlu bakanımızın birçok haklı gerekçeleri olabilir. Bu gerekçeler uzadıkça da uzar. Bunların hiçbiri pancar üreticisinin ekmeğine katık olmuyor. Eğer birileri ABD ve Avrupa devletlerinin üretim fazlası şekerlerini Türkiye'de eritmek için bu engelleri çıkartıyorsa, bunu da önlemek bakanlarımıza düşer. Pankobirlik ve emsallerine fırsat verelim. Önlerine şartlar koyalım. Ama şekeri derhal özelleştirelim. Şeker dışa bağımlı olunması çok sakıncalı bir üründür. Stratejik harp maddesidir. Petrolden de önemlidir. Sektör özelleşsin ama, devletin kontrol ve gözetimi de üstünden eksik olmasın. Ziraatin her dalında üretici büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Devletin temsilcilerini yanlarında görebilmek onların tek moral kaynağıdır. Birçok siyasi, köylünün içine çıkamamaktadır. Ülkemiz Arjantin gibi olmaz demek, muhtemel çalkantılara ilaç değildir. İlaç köylüyü ekonomik yönden güçlendirmektir.