Bugün ABD'de yapılmakta olan başkanlık seçimlerinde, Cumhuriyetçi Parti Adayı George Bush'un mu, yoksa Demokrat Parti adayı John Kerry'nin mi üstünlük sağlayacağı merak konusudur. Seçim kampanyası esnasında dünya ve ABD kamuoyu karşısında yapılan üç tartışmanın, genellikle John Kerry'ye daha fazla avantaj sağladığı inkar edilemez. Ne var ki, dünyanın her tarafında olduğu gibi ABD'de de seçim kazandıran tek faktör sadece adayların karakterleri ve performansı değil, adayı oldukları siyasal partilerin tutum ve davranışlarıdır. Böyle olunca da, ABD'de aylardan beri cereyan eden seçim kampanyası boyunca Cumhuriyetçi ve Demokrat Partilerin performanslarını da göz önünde tutmak gerekir. Bu konuda yaygın kanı ise Cumhuriyetçi Parti'nin ülkenin "Egemen Parti"si olmak konusunda daha büyük çaba sarfettiğidir. Bunun sonucu olarak bundan kırk yıl önce ABD Yasama Organı Kongre'nin hem Temsilciler Meclisi hem de Senatosunda çoğunluğa sahip olan Demokratların, bugün ABD'de yapılan seçimlerde Kongre'nin her iki meclisinde bir kere daha kontrolü Cumhuriyetçilere kaptıracağı merkezindedir. Bunun da sebebi Cumhuriyetçilerin dış politikadan okul reformuna kadar her konuda daha inandırıcı davranış sergilemesidir. Diğer taraftan, bu kampanyada Demokrat Parti'nin daha ziyade sadece bu seçimi kazanma gayreti içinde olmasına rağmen, Cumhuriyetçi Parti'nin tepeden yönetilen sıkı bir "disiplinli parti" görünüşü sergilemesidir. Oysa, disiplinli bir partinin seçmenleri seçim sandığına yöneltmekte daha etkili olduğu bilinmekte ve Cumhuriyetçi Parti, varoşlarda oturan seçmenlere ulaşmakta daha büyük bir çaba sarfederken, Başkan Bush'un liderliğindeki Cumhuriyetçiler parti saflarını kuvvetlendirmek için Demokratlara nazaran daha yoğun bir çalışma yapmaktadır. Bugün ABD'de yapılan seçimlerin bir bakıma Başkan Bush yönünden bir "Halk Oylaması" olduğu ve seçmenin özellikle Bush'un, ülkede "Vergileri azaltmak" dışarıda da "Teröristlere darbe indirmek" politikasını onaylayıp onaylamadığı anlamına geleceği ortadadır. Demokrat Parti Başkan Adayı Kerry'nin seçimleri kazanması ise, seçmenin, George Bush'u bir dört yıl daha başkanları olarak görmek istemedikleri anlamına gelecektir. Cumhuriyetçiler bu seçimleri de kazanarak, Demokrat Parti'nin gücünü daha da zayıflatmayı ve küçültmeyi amaçlamakta, bu nedenle Demokratlar kampanya boyunca, özellikle Başkan Bush'u hedef alan sert bir savaş vermiş bulunmaktadır. Fakat hiç şüphe yok ki, bu konuda son söz ABD seçmeninin olacaktır.