Şubat ayında, Amerikan ordusunun başında bulunan General Shinseki, ABD'nin, Irak'ın işgalinden sonra bu ülkede güvenlik sağlamak için, yüz binlerce askere ihtiyacı olacağını söyleyince, siyasiler tarafından alaya alınmış, fakat daha sonraki gelişmeler, Generalin haklı olduğunu ortaya koymuştur. Gerçekten, bugün Irak'ta 147.000'i Amerikan, 13.000'i İngiliz olmak üzere 160.000 kişilik bir Koalisyon ordusu bulunmakta, ne var ki Irak'ta barışı sağlaması istenen bu askerlerin çoğu Irak'ta savaş yapan ve bu ülkeyi işgal edip bir an önce ülkelerine dönmek isteyen kimselerden oluşmaktadır. Oysa, ABD'nin Irak'ta otorite ve güvenliği sağlamak için "İşgalci" görünümünü kaybettirmesi gerekmekte ve bunun için Pentagon, bugüne kadar 19 ülkeden asker istemiş bulunmaktadır. Bu ülkelerden Polonya, Ağustos ayına kadar 2300 kişilik bir askeri birlik vadetmekte, daha geniş miktarda asker istenen Hindistan ise, bu konuda ancak açık bir BM Kararı alındığı takdirde, bu talebi gözden geçirmeyi kabul etmiş bulunmaktadır. Aralarında birçok NATO üyesinin bulunduğu ülke de, NATO'nun Irak'ta daha büyük bir rol yüklenmesi için, yeni bir BM kararına ihtiyaç olduğu noktasında ısrar etmektedir. Ne var ki ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld Irak'taki 145.000 ABD askeri çin, her ay 3.9 milyar dolar sarfedilmesi ve Irak'ta askerî harekatın sona ermesinden bu yana yapılan saldırılar sonucunda 60'a yakın Amerikan askerinin hayatlarını kaybetmesi ve ABD Ordusuna karşı bu gerilla saldırılarının devam etmesi karşısında, Türkiye dahil birçok ülkeden asker sağlamak konusunda ısrar etmektedir. Gerçekten, işgal altındaki Irak'ın bugün en önemli meselesi iktidar ve güvenlik boşluğudur. Bilindiği üzere, Amerikalı Paul Bremer'in başkanlığındaki "Koalisyon Geçici Otoritesi CPA", 22'si erkek, 3'ü kadın olmak üzere, 25 üyelik bir "Irak Yönetim Konseyi" oluşturmuş bulunmakta ve çoğunluğu sürgünden gelen bu üyelerden 13'ü Şiilerden, 5'i Sünni Araplardan, yine 5'i Kürtlerden, ve birer Asuri Hıristiyan ile Türkmen temsilciden meydana gelmektedir. Konseyin, bakanları atamak ve azletmek, 2004 bütçesini hazırlamak ve yeni Irak Anayasasını yapacak Kurucu meclisi oluşturmak gibi görevleri bulunmakta, fakat CPA, Konseyin bütün kararlarını veto etmek yetkisini elinde tutmaktadır. Başta boşboğaz Talabani ve Barzani olmak üzere, Konseydeki beş Kürt temsilcisi, şimdiden hazırlanacak yeni Irak Anayasasının Federal esasa dayanması için büyük çaba sarfetmekte ve Paul Bremer hazırlanacak Anayasa'nın referanduma sunulması ile CPA'nın görevinin sona ereceğini söylemektedir. ABD'nin Türkiye'den istediği asker talebi konusunda yetkili makamlarımızın Türkiye'nin çıkarlarına en uygun kararı alacağına inanmak istiyorum. Tezkerenin TBMM'den geçmesi için ise, Dışişleri Bakanı Gül'ün The Washington Post'ta yaptığı uyarıyı ABD ciddiyetle göz önünde tutmazsa yeni hayal kırıklıkları yaşanır.