Almanya'da ilk kadın başbakan; Angela Merkel

A -
A +

Almanya'da 18 Eyül 2005 günü yapılan erken genel seçimlerde ülkenin iki büyük partisinden hiçbirinin hükümet kuracak çoğunluğu elde edememesi üzerine, gündeme gelen 'Büyük Koalisyon' tarafların aylardan beri sürdürdükleri görüşmeler sonucunda, evvela 'Koalisyon Sözleşmesi'nin onaylanması, sonra da Hristiyan Birlik (CDU) ve Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ile Sosyal Demokrat Parti (SDP)'den oluşan Koalisyon'un 22 Kasım'da parlamentoda güvenoyu alması sonucu, Angela Merkel'in Almanya'nın ilk kadın başbakanı olarak yemin etmesi ile kurulmuş ve hayata geçirilmiş bulunuyor. Nitekim güvenoyu alan Bayan Merkel'in vakit kaybetmeden, Paris, Brüksel ve Londra'yı ziyaret ederek AB'li Müttefikleri karşısında güven tazelediğini medya haberlerinden biliyoruz. Almanya'da oluşturulan 'Büyük Koalisyon'un karşılıklı tavizler ile gerçekleştirildiği kimsenin meçhulü değildir. Eski SDP lideri ve Başbakan Gerhard Schröder, Başbakanlığı Merkel'e verme karşılığında önemli bakanlıkların SDP'de kalmasını sağlarken, vergi tartışmasında Hristiyan Demokratların istediği olmuş ve 1 Ocak 2007'den itibaren KDV'nin %16'dan % 19'a çıkması kabul edilmiştir. Türkiye konusunda da taraflar anlaşmış Almanya'nın Türkiye'nin AB ile müzakere sürecini desteklenmesi kararlaştırılırken, ancak müzakerelerin "ucu açık" olacağının vurgulanmasında mutabakata varılmıştır. Ekonomide şirketlerin gelir vergisinin 2008'den itibaren düşürülmesi, emeklilik yaşının kademeli olarak 65'ten 67'ye çıkarılması, gelir vergisinin üst dilimi küçük işletmeler için aynı kalır ve geliri 200.000 euro ve üstü olan şirketler için %42'den %45'e çıkarılması kararlaştırılırken, nükleer santrallerin gelecek 20 yılda devre dışı bırakılması konusunda anlaşmaya varılmıştır. Almanya'da göreve başlayan yeni Koalisyon'un, gazetecilik yönünden ilginç yönlerinden birisi de; hem Hristiyan Demokratların lideri olan Angela Merkel'in hem de Sosyal Demokratların yeni lideri Matthias Platzeck'in Doğu Almanyalı ve her iki liderin hem 51 yaşında, hem de Protestan olmasıdır. Ne var ki, Merkel'in iktidar konusunda çok hırslı olmasına mukabil Platzeck'in mizaç olarak daha ılımlı ve dengeli olduğu, reform konusunda Bayan Merkel'in Britanya'yı model alırken, Platzeck'in İskandinavya ülkelerini ve özellikle Finlandiya modelini benimsediği vurgulanmaktadır. Gözlemciler, göreve başlayan Hristiyan Demokrat-Sosyal Demokrat Koalisyonunun, bu Koalisyonu oluşturan partilerden birinin erken seçimlerin lehlerine olacağı kanaatine varması halinde, ömrünü tamamlamama ihtimalini de göz ardı etmemektedirler. NOT: Bütün okuyucularımın ve dostlarımın yeni yılını kutlar sağlık ve mutluluklar dilerim. İ.G.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.