Atatürk ve din

A -
A +

Başbakan Erdoğan'ın 'Din çimentodur' sözünü açıklarken, Atatürk'e atıfta bulunmasının 'Atakürk'ün İslam dinine bakışı' konusunu gündeme getirdiğini görüyor ve 'Milliyet'te çıkan 'Ankara' mahreçli bir Anadolu Ajansı haberinden, Atatürk Yüksek Kurumu bünyesindeki Atatürk Araştırma Merkezince 'Atatürk'ün İslama Bakışı' adlı bir kitabın hazırlandığını öğreniyoruz. Kuruluşundan itibaren asli üyesi bulunduğum 'Atatürk Araştırma Merkezi'nin bu yeni yayınını henüz görmemekle birlikte, böyle bir kitabın hazırlanmasının çok yerinde ve faydalı bir hizmet olduğunu düşünüyor ve emeği geçenleri kutluyorum. Bu münasebetle de, geçenlerde sözünü ettiğim Prof. Dr. Utkan Kocatürk'ün 'Atatürk'ün Fikir ve Düşünceleri' adlı değerli eserinin genişletilmiş ikinci basımını gerçekleştiren Atatürk Araştırma Merkezinin bu yayınının 327-335. sayfaları arasında, yani dokuz sayfa halinde 'Din ve İslam Dini' bölümünde yer alan ve Atatürk'ün dine ve özellikle İslam dinine bakışını aksettiren bazı beyanlarını okuyucularıma aktarmak istiyorum. Mustafa Kemal 1923 yılında Balıkesir Zağnos Paşa Camii'nde minberden şunları söylüyor: "Efendimiz Hazretleri, Cenab-ı Hak tarafından, insanlara dini gerçekleri bildirmeye memur ve elçi olmuştur. İnsanlara gelişme ve aydınlanma ışığı vermiş olan dinimiz, son dindir en eksiksiz dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor. Eğer akla ve mantığa ve gerçeğe uymasa idi, bununla diğer ilahi doğa yasaları arasında karşıtlık olması gerekirdi. Çünkü bütün evren yasalarını yapan Cenab-ı Haktır." Atatürk'ün 'Türk Milleti ve Müslümanlık' hakkındaki bir diğer beyanı şudur: "Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Dinimiz, bilince aykırı, ilirlemeye engel hiçbir şey içermiyor. Halbuki Türkiye'ye bağımsızlığını veren bu Asya Milletinin içinde, daha karışık, yapay, batıl inançlardan ibaret bir din daha vardır. Fakat bu konuda yeterli bilgisi olmayanlar, bu acizler sırası gelince aydınlanacaklardır." Nihayet Atatürk, 1927'de söylediği Büyük Nutuk'ta dinle ilgili başka önemli bir konuya şu sözler ile değiniyor: "Bunca yüzyıllarda olduğu gibi, bugün de milletlerin bilgisizliğinden ve bağnazlığından yararlanarak, bin bir türlü siyasi ve kişisel amaç ve çıkar sağlamak için, dini alet ve araç olarak kullanmak girişiminde bulunanlar içeride ve dışarıda vardır. İnsanlıkta, din hakkındaki bilgi ve anlayış, her türlü hurafelerden sıyrılarak, gerçek dinin ve tekniğin ışıkları ile arınmış ve mükemmel oluncaya kadar; 'Din oyunu aktörleri'ne her yerde tesadüf olunacaktır."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.