"Avrupa günü" ve Erdoğan'ın Yunanistan ziyareti

"9 Mayıs günü"nün her yıl olduğu gibi bu yıl da "AB"de "Avrupa Günü" olarak kutlandığını biliyoruz. Bunun nedeni şudur; AB kurucusu sayılan Fransız Jean Monnet'in hazırladığı bir bildiride, Avrupa ülkeleri arasında ekonomik bütünleşmenin siyasi bütünleşmeyi de getireceği ve böylece, Avrupa ülkeleri arasında savaşların engelleneceği fikrini ortaya koyduktan sonra, bunu takiben dönemin Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman'ın, 9 Mayıs 1950'de, yaptığı ve Avrupa için hayatî önem taşıyan kömür ve çelik üretiminin ve pazarlamasının ortak bir uluslararası organın yönetimine verilmesini önermesi üzerine imzalanan, 1951 tarihli Paris Andlaşması ile "Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu" kurulmuş ve birbirleri ile Avrupa'da defalarca savaşan Fransa ve Almanya'yı takiben, İtalya ve "Benelüx" ülkeleri olarak adlandırılan Belçika, Hollanda ve Lüksemburg da bu topluluğa katılmıştır. Hiç şüphe yok ki, "AB süreci"ni başlatan Schuman'ın bu "Barış Hamlesi"nin başarıya ulaşmasında 1949'da Almanya'da Başbakan olan Dr. Konrad Adenauer'un uzatılan işbirliği, barış ve dostluk elini derhal sıkması büyük rol oynamış ve ekonomik işbirliğini daha da ilerletmek isteyen bu altı Avrupa ülkesi arasında, 25 Mart 1957'de, Roma'da imzalanan ve 1 Ocak 1958'de yürürlüğe giren andlaşma ile "Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (EURATOM) kurulmuştur. Bu sürecin çeşitli aşamalardan geçerek, 7 Şubat 1992'de imzalanan ve Kasım 1993'te yürürlüğe giren Maastricht Andlaşması ile "Avrupa Birliği (AB)"ye dönüştüğünü ve 1 Mayıs 2004 Günü AB'ye dahil üye sayısının 25'e yükseldiğini biliyoruz. Bu yılki "Avrupa Günü" kutlamalarından sadece bir gün öncesine kadar Yunanistan'ı resmen ziyaret eden, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, "Bu kavga niye?. Biz artık diyoruz ki geçmişi bırakalım, geleceğe bakalım. Geleceği sağlam temeller üzerinde birlikte inşa edelim. Ege bir barış gölü olsun" sözleri ile uzattığı dostluk elini, Yunanistan Başbakanı Karamanlis'in "İki ülke ilişkilerinin daha da geliştirilmesi konusunda Erdoğan ile hemfikiriz. Bugünden itibaren ilişkilerimizin daha derinleşmesi için çalışma başlatıyoruz. Yunan Başbakanı olarak Türkiye'nin AB üyeliğini de destekliyorum. Gelecekteki kazançlarımız, geçmişte kaybettiklerimizden daha da fazla olacaktır" sözleri ile sıktığını görüyor ve bu gelişmenin sadece "söz" aşamasında kalmamasını ve yalnız Türkiye ve Yunanistan için değil, "AB" için de mutlu, başarılı ve yeni bir başlangıç olmasını diliyorum.