Bush'un Hindistan ziyareti

A -
A +

ABD Başkanı Bush'un, Mart ayının ilk günlerinde yaptığı Hindistan ziyareti, ABD-Hindistan ilişkileri yönünden büyük önem taşımaktadır. Bilindiği üzere Hindistan, Çin'den sonra dünyanın ikinci kalabalık ülkesini oluşturmakta ve Çin'e nazaran daha yüksek olan nüfus artışı devam ettiği takdirde ise, dünyanın en kalabalık ülkesi olmak yolunda ilerlemektedir. Diğer taraftan ABD'nin Hindistan'a bir 'Dost Demokrasi' Amerikan Stratejistleri'nin ise Orta Doğu ile Çin arasında yer alan Hindistan'a bir 'Doğal Müttefik' gözü ile baktığını görüyoruz. Bush'un son Hindistan ziyareti esnasında gittiği birçok şehirde bazı protesto gösterileri ile karşılanmasına rağmen, 2005 yılında 15 memleket arasında bir araştırma merkezinin yaptığı araştırma sonucunda Hindistan'ın %71 oranla ABD'ye gösterilen sempati yönünden başta geldiğini de unutmamak lazımdır. Diğer taraftan, Hindistan'ın, ülkesinde barındırdığı 150 milyon Müslüman'la, Endonezya'dan sonra Müslüman nüfusu bakımından ikinci sırada gelmesine rağmen, bu kalabalık nüfusun El Kaide Örgütü ile aktif ilişkiye girmemesi, hem Amerikalıların, hem de özellikle Başkan Bush'un sempatisine yol açmaktadır. Hindistan'ın süratli büyüyen ekonomisi büyük miktarda enerji kaynaklarına ihtiyaç göstermekte ve bu ülkenin özellikle havayı ve çevreyi kömürle kirletmesi, bütün dünya yönünden Bir "Global Kirlenme" tehlikesi oluşturmaktadır. Uzun yıllar 'Bloksuzlar' arasında yer almasına rağmen Sovyetler Birliği'ne yakınlık gösteren Hindistan'ın son yıllarda terörizme karşı kesin tavır takınması ve Batıya yaklaşması, ABD'nin bu ülke ile 'Stratejik Ortaklık' oluşturması arzu ve ümidini artırmış bulunmaktadır. Hindistan'ın 1998'den itibaren nükleer bir güç olarak ortaya çıkmasına rağmen bu konudaki milletlerarası mevzuatı tanımaması başlangıçta ABD'de olumsuz hava estirmiş, fakat 2005 Temmuz'unda Başkan Bush Hindistan ile 'Sivil Nükleer Enerji' konusunda tam bir iş birliği yapma kararını vermiştir. İşte, Bush'un son Hindistan ziyaretinin başlıca hedefi bu iş birliğinin mekanizmasını oluşturmaktır. Hindistan bakımından işaret edilmesi gereken özelliklerden birisi bu ülkenin siyasal istikrarı ve iktidarın barışçı şekilde el değiştirmesi, oysa Çin'in demokrasiye, büyük sarsıntılara uğramadan geçip geçemeyeceğinin bilinmemesidir. ABD önümüzdeki yıllarda Asya kıtasının öneminin çok artacağına inanmakta, bu husus ise, Hindistan ile ABD arasındaki ortaklığı yalnız 'Arzu edilir' değil aynı zamanda 'Kaçınılmaz' hale getirmektedir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.