Bush yönetiminin El Kaide terör sanıklarını "Askerî Komisyonlar"ca yargalanması kararı, büyük tepkilere ve eleştirilere yol açmıştır. Bu komisyonların yargıçlardan değil, yargıç olmayan askerlerden oluşması, sanıkların onları savunacak avukatı seçememesi, duruşmaların "Gizli" olması ve bu komisyonların, idam dahil tüm kararlarına karşı yargı yolunu tanımaması, Çağımızda başta ABD olmak üzere tüm demokrasilerde yürürlükte bulunan "Âdil Yargılanma" hakkının toptan inkârı anlamına gelmektedir. Bilindiği üzere, ABD'ye yapılan 11 Eylül 2001 Terörist Saldırısı'ndan sonra Bush yönetimi, yakaladığı 680 kadar sanığı Guantanamo Körfezi'ndeki "Deniz üssü"nde tutmakta, fakat Bush yönetimi Kongreden yeni "Anti-Terörist" kanunlar çıkartmak yerine, ne Kongrenin ne de Amerikan yargısının ulaşamayacağı ve sadece kendisine karşı sorumlu "Askerî Komisyonlar" kurmayı tercih ederek, hem ABD'nin dostu ülkeleri dehşete düşürerek, hem de Amerika'nın terörizme karşı en güçlü silahı olan "Adil Yargılama"yı yok ederek, 4 Temmuz 1776 Tarihli bağımsızlık bildirisinde yer alan ve bütün dünyaya örnek oluşturan yol gösterici bütün idealleri âdeta inkâr etmektedir. ABD'de bu yıl kutlanan 4 Temmuz Bağımsızlık Günü"nden sadece bir gün önce Pentagon'un, Bush yönetiminin elinde bulunan altı "Düşman savaşçısı"nın bulunduğunu ve bunların askerî komisyonlar önünde yargılanacağını haber vermesi ve bu altı kişiden ikisinin Britanyalı, birinin de Avusturyalı olduğunun ve hepsinin Küba'nın Guantanamo Körfezi'ndeki Amerikan deniz üssünde bulunduğunun anlaşılması üzerine, İngiltere Parlamentosu'nun 163 üyesi iki İngiliz vatandaşının memleketlerine iadesi talebinde bulunmuş, Avustralya Başbakanı John Hovard'ın yeterli tepki göstermemesi üzerine ise Muhalefet, Hükümeti protesto etmiştir. Bu satırların yazarı, Bush Yönetimi'nin Taliban Yönetimi'ne ve El Kaide Terörizmine karşı savaşını desteklediği gibi, terörizm ile savaşmanın bir ülkenin adalet sistemini zorladığının da idraki içindedir. Ne var ki, bu gibi konularda, İngiltere ve İspanya örneklerinin gösterdiği gibi, uygulanan usul, Orta Çağ yöntemlerine dönmek yerine, terörizm ile savaşacak bazı özel hükümleri mevcut mevzuata monte etmektir. Oysa Bush yönetiminin başvurduğu yöntem, ABD'nin kuruluş ilkelerine ters düşen, haksız ve yanlış ve teröre karşı savaşta ters sonuçlar verebilecek, kısaca bütünü ile "Akıllı olmayan" bir yöntemdir.