"Çoğulcu Toplumda Din"

A -
A +

Yukarıdaki başlık 11-13 Aralık 2004 günlerinde, İstanbul Kültür Üniversitesinde, İstanbul Kültür, Dokuz Eylül ve Almanya'nın Tmer Üniversitesi Hukuk Fakültelerinin katılımı ve bir "akademik mübadele kuruluşu" olan Alman DAAD Kurumunun iş birliği ile yapılan bilimsel toplantının ele aldığı ana konu idi. Üç gün süren bu toplantıda, laiklik ile sekülerleşme karşılaştırmalı olarak, unsurları ve yasal sonuçları yönünden ele alınmış, ayrıca bu toplantıda din özgürlüğünde uluslararası standartlar, AB Anayasa Tasarısında yer alan din ile ilgili hükümler, kamudaki dinî semboller, devlet okullarında din eğitimi, terörizm ve aşırı uçlar bağlamında din özgürlüğü ile insan hakları ile dinî toplulukların özerkliği ve devlet denetimi gibi önemli ve çeşitli konular ele alınmış ve tartışılmıştır. Yukarıdaki konulardan her biri, ayrı bir oturumda, toplantıyı düzenleyen üç hukuk fakültesinin öğretim üyesi ile birer araştırma görevlisi ve öğrencisi tarafından yapılan konuşmalar ile ortaya konmuş, daha sonra da toplantıya katılan bütün öğretim elemanlarının tartışmasına açılmıştır. Ele alınan konuların her birinin güncelliğine ve önemine rağmen, birçok akademik toplantı gibi, bu toplantı da medyadan maalesef yeterince ilgi görmemiş, toplantıya katılan bir genç gazeteci ise, her halde toplantının "Çoğulcu Toplumda Din " başlığının cazibesine kapılarak, açılış toplantısı ile ilgili haberi ' Hukuk Hocalarından Din Dersi ' başlığı altında vermiştir. Oysa ' Din ' esas itibari ile ilahiyatçıların konusu olduğu için, toplantıyı düzenleyen hukuk fakültelerinin hocaları, yukarıda saydığımız konulardan her birinin, Türkiye'den başlayarak, çeşitli ülkelerde Hukuk tarafından nasıl düzenlediğini, bu konulardaki ulusal mahkemeler ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına da atıfta bulunarak, açıklamaya çalışmışladır. Bilindiği üzere, 'Çoğulculuk-Plüralism ' demokratik laikliğin önemli unsuru ve şartıdır. Zira laiklik ne tek eksenli dini inanç, ne de devlet güdümlü din anlayışı ile bağdaşmaz. Laiklik , din ve vicdan özgürlüğü kapsamında değişik inanç ve dinleri, saygı esası ile içermeli, laik devlette çeşitli inançlar, çoğulculuk ilkesine bağlı olarak, inançlarının gereğini yapabilmeli, kamusal düzeni bozmadıkça, ibadetlerini özgürce gerçekleştirebilmelidir. Zira çoğulculuk sadece inançlardaki farklılığı kabul etmek değil, aynı zamanda farklılığı ifade edebilmektir. İşte dört gün süren toplantının 'Çoğulcu Toplumda Din ' başlığı bu gerçeği vurgulamaktadır. Her biri çok önemli olan bu kadar konunun 3 gün zarfında ayrıntıları ile ele alınması ve mutabakata varılması, takdir edilir ki kolay değildir. Ne var ki, toplantıda yapılan bilgi ve fikir alışverişinin hem Türk, hem de Alman bilim adamları ve katılan öğrenciler için çok yararlı olacağına inanıyorum. ..... Not: 17 Aralık 2004 günkü " Avrupa'nın Türkiye Zirvesi "nin AB'nin öteden beri şımarttığı Rumlar tarafından bir "Kıbrıs Zirvesi"ne dönüştürülerek uzaması üzerine, bu toplantıda varılacak sonucun değerlendirmesini ancak bundan sonraki yazımda yapabileceğim. İ.G.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.