Hasan Cemal'in 'Cumhuriyeti Çok Sevmiştim' adlı ve ekleri ile birlikte 573 sayfayı bulan son kitabını, geride bıraktığımız aralık ayında, güz dönemi ara sınavları dolayısı ile biraz da zorlanarak, fakat ilgiyle okumak fırsatını buldum. (*) Hasan Cemal bu kitabında, Cumhuriyet'te 1973-1992 arasında yaşadıklarını anlatıyor. Cumhuriyet Gazetesi'nin ilk sayısının 7 Mayıs 1924'te yayınlanmaya başladığı hatırlanırsa, bu 19 yıllık sürenin "Cumhuriyet" tarihinin sadece bir bölümü olduğu teslim edilir. Ne var ki, 1944 doğumlu bir gazeteci için, 19 yıl oldukça uzun bir süre. Kitap, akıcı bir üslupla, o yıllarda Cumhuriyet gazetesinde cereyan eden olayların perde arkasını, Hasan Cemal'in açısından anlattığı için tartışma konusu olması gayet doğal. Yine de Hasan Cemal'in bu son eserinin, Türk Basın Tarihine katıkısı yönünden önemi küçümsenemez. 'Cumhuriyeti Çok Sevmiştim'i okurken, hafızam beni çeşitli gazetelerde ve bu arada 'Cumhuriyet'te makale yazdığım yıllara götürdü. İlk makalem, Hukuktaki öğrencilik dönemimde 1945'te, o yıl şehir tiyatrosunda oynanan Gogol'ün 'Müfettiş' piyesi üzerine 'Tan'da yayınlandıktan sonra, 1940'lı yılların sonlarında birkaç makalemde ise, Habib Edip Törehan'ın çıkardığı ve Mithat Perin'in yazıişleri müdürlüğü yaptığı 'Yeni İstanbul' gazetesinde yayınlandığını hatırlıyorum. Güncel konularda sürekli yazı yazmam ise, 1950'de İÜ Hukuk Fakültesinde İdare Hukuku Asistanı olduktan sonra ve 1952'de Falih Rıfkı Atay'ın kurduğu Dünya gazetesinde, her pazartesi günü, 2. sayfanın ortasında yer alan 'Hukuk Konuları' başlıklı sütunda çıkan makalelerimle başlar. Bu arada, ara sıra Ahmet Emin Yalman'ın başında bulunduğu 'Vatan'a da yazı yolladığımı ve 1958-59 akademik yılında, New York'un Collumbia Üniversitesinde 'Visiting Scholar' olarak bulunduğum dönemde, Vatan'a muntazam olarak, bana ayrılan 'Amerikan Mektupları' başlıklı sütun için, ABD'nin siyasal, hukuki ve sosyal yapısı ile New York'taki akademik yaşam ve BM hakkında yolladığım yazılarımın, yayınlandığını söylemeliyim. Cumhuriyet'e yazı yazmam ise 1960 yılının son aylarına rastlar. Anayasa Ön Tasarısını hazırlamakla görevlendirilen Ord. Prof. Sıddık Sami Onar Başkanlığındaki 10 kişilik komisyonda, Merhum Onar'ın, 'Cumhuriyet Senatosu'nu 'Genel Oy'a değil, 'Mesleki Temsil'e dayandırmak istemesine, üyelerden Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya ile birlikte, o zaman komisyonun en genç ve Doçent üyesi olarak karşı çıktığım ve kamuoyundan büyük destek aldığımız için, kendimizi Komisyon dışında bulduk. Bu karara ve Komisyon Başkanının keyfi tutumuna kamuoyunda savaş açtığımız için de MBK tarafından 147'ler listesine eklenerek, üniversitedeki görevlerimizden de olduk. Bunun üzerine, Cumhuriyet'in sahibi ve Başyazarı Merhum Nadir Nadi'nin 'Şövalye'ce bir jestte bulunarak, bana haftada bir Cumhuriyet'in ikinci sayfasındaki orta sütunu açtığını ve kısa süre sonra da haftalık yazılarımı ikiye çıkarması üzerine, 6 Ocak 1961'de toplanan Kurucu Meclis'e Barolar Temsilcisi olarak seçildikten sonra da bu yazılarımı sürdürdüğümü, 1961 Anayasasının Kurucu Mecliste, 27 Mayıs 1961 günü, Referandumda da 9 Temmuz 1961'de onaylanmasından sonra, Ord. Prof. Onar'ın iftirasına uğradığımızı anlayan MBK'nın Tunaya ile beni 'Honore ederek' (!) Tarık'ı NATO'ya beni de BM'ye 'Müşavir' olarak atamaları üzerine de Cumhuriyet'e muntazam olarak New York'tan makale yazıyor ve Cumhuriyet'teki 'Misafirlik'i Cevat Fehmi Başkurt'un Genel Yayın Müdürlüğünden sonra 1963'te bu göreve başlayan Merhum Ecvet Güresin'in döneminde de, 1964 yılının ilk TRT Yönetim Kuruluna seçildiğim zamana kadar sürdürüyorum. Üniversitedeki akademik kariyerime paralel olarak, dünyanın ve ülkemizin çeşitli konularını ele alan 'Makale' yazarlığımın 1964 yılının ikinci yarısından sonraki öyküsünü ise, münasip bir fırsatta, bir başka yazımda özetlemeye çalışacağım. ..... (*) Hasan Cemal, Cumhuriyet Gazetesindeki "İç Savaş"ın perde arkası; Cumhuriyeti Çok Sevmiştim, Doğan Kitapçılık AŞ, Aralık 2005