"Demokrasiden yoksun bir İslamcılık anlayışı, Talibanizm'den öte bir anlam ifade etmez"

Yukarıdaki başlık, bayram tatilinden yararlanarak, ilgi ve zevkle okuduğum gazeteci yazar Mehmet Metiner'in ekim ayında yayınlanmış "Yemyeşil Şeriat-Bembeyaz Demokarsi" (*) adlı 625 sahifelik kitabında yer alan bir cümledir. 1960'ta Adıyaman'ın Kâhta ilçesinde doğan ve İ.Ü. Edebiyet Fakültesi'ni bitirip birçok derginin yayın yönetmenliğini yapan Mehmet Metiner de, tıpkı eski Marksist Hasan Cemal gibi, geçmişinden kaçmayan, geçmişi ile yüzleşme yürekliliğini gösteren saygın bir aydın olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim, Hasan Cemal, bu kitaba yazdığı önsözünde şunları söylemektedir: Ben 'Tek Yol Devrim'den geliyordum, Mehmet Metiner 'Tek Yol İslam'dan... İkimiz de dünyayı değiştirmek için yola çıkmıştık. Ben çok partili demokrasiye inanmıyordum. Mehmet Metiner de... Bana göre demokrasi, 'emperyalizmin oyunu'ydu, Mehmet'e göre de 'küfür düzeni'... Elli yılı aşan akademik yaşamım boyunca bütün yayın ve beyanlarımda, ister Marksist, Leninist, isterse Faşist, Nasyonal Sosyalist, Fundamentalist olsun, tüm 'Dogmatik-Totaliter' nitelikli düşünce sistemlerine daima karşı çıktığım için, Mehmet Metiner'in bu yeni kitabını, tıpkı birkaç sene önce okuduğum Hasan Cemal'in, 'Kimse kızmasın. Kendimi yazdım' adlı kitabı gibi, büyük zevkle ve elimden bırakamadan okudum. Etnik kökeni itibarı ile Kürt olduğunu fakat Kürtçü olmadığını beyan eden Metiner'in, bir taraftan İslamcı çevreler ve Güneydoğu Anadolu ile yakın ilgisi, diğer taraftan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın RP İlçe Başkanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemlerde danışmanlığını yapması, kitaptaki bilgi ve beyanlarının önem ve değerini artırmaktadır. Kitabının bir yerinde Metiner şöyle diyor: ...Çok yönlü bir okuma ve araştırma içinde iseniz, en önemlisi de önyargısız anlamaya çalışıyorsanız, bir de baktığınızı görüyorsanız, görmenizi engelleyen bağnaz ideolojik gözlükleriniz yoksa, pek âlâ değişebiliyorsunuz. Benim değişimim böyle gerçekleşti. (s. 180) Metiner, 'Yenilenmiş bir Tayyip Erdoğan' kenar başlığı altında ise şunları söylüyor: 'Tayyip Erdoğan da herkes gibi değişime açık biri... Erdoğan'ın bir tek yüreğinin değiştiğine inanmıyorum. O, yüreği ile ve yaşam tarzı ile hâlâ eski Tayyip Erdoğan'dır. Beynini değiştirdi ve yeniledi. Değişimden ve yenilenmeden korkmadı. Yanlış söylemiş ve yapmışsa, doğrusu kendisine gösterildiğinde, bundan vazgeçmesini bildi. Yeter ki buna beyniyle ve yüreğiyle ikna olsundu' (s.418) Ne var ki, Metiner 'Değişim'in zorluğunun da bilinci içinde, şunları söylüyor: Demokraside karar kılan İslamcıların işi zor. Değiştikleri için marjinal, radikal İslamcılar tarafından 'İslam'a ihanet ettikleri için... Hedef tahtasına oturtulurken, Jakoben Cumhuriyetçi-Laikçi kesimler tarafından da 'Sahiden değişmedikleri halde, değişmiş gibi görünerek iktidara gelip dinci amaçlarını gerçekleştirmek isteyen takıyyeciler' olarak suçlanmaktan yakalarını kurtaramıyorlar (s.181) Bazı beyan ve görüşlerine katılmasam da, genç yazar Mehmet Metiner'i, bu değerli eserinden akıcı üslubundan, açık sözlülüğünden ve özellikle, geçmişi ile yüzleşme, hesaplaşma yürekliliğinden dolayı kutluyor, bu eseri herkesin okumasını hararetle tavsiye ediyorum. ..... (*)Mehmet Metiner, "Yemyeşil Şeriat, Bembeyaz Demokrasi" Doğan Kitapçılık A.Ş. Ekim 2004