Orta Doğu'daki İsrail -Filistin uyuşmazlığına son verecek barış sürecinin kilitlendiği bir anda, İsrail Başbakanı Ariel Sharon'un şubat ayı başında yaptığı sürpriz çıkışın barış konusunda yeni bir "Ümit kapısı" olduğu söylenebilir. Bu çıkışında Sharon Gazze'deki bütün Yahudi yerleşim merkezlerini, tek taraflı olarak, boşaltma niyetini taşıdığını bildirirken, bu "Sürpriz açıklama" Filistinliler arasında ihtiyatla, Sharon'un koalisyon ortağı Ulusal Dinci Parti Lideri Effie Eitam tarafından ise öfke ile karşılanmış ve Eitam, Sharon bu niyetini gerçekleştirmeye kalkıştığı takdirde, partisini koalisyondan çekeceği tehdidinde bulunmuştur. Bilindiği üzere, 120 üyeden oluşan İsrail Parlamentosu Knesset'de Sharon'un partisi Likud'un 40 üyeliği diğer koalisyon ortağı Laik Merkezci Parti Shinui'nin ise 15 sandalyesi bulunmakta, fakat Parlamentonun 120 üyeliği bulunduğu göz önünde tutulursa, ulusal Dinci Parti'nin koalisyonu bozması ve onu koalisyonun diğer sağcı ortağı olan "Ulusal Birlik" partisinin takip etmesi halinde, Likud'un yalnız başına çoğunluk oluşturamayacağı ortaya çıkmaktadır. Bu durumda ise, gündeme Likud -İşçi partileri koalisyonu gelmekte, zira Shimon Peres liderliğindeki İşçi Partisi'nin İsrail Parlamentosu'nda 19 sandalyası bulunmaktadır. Nitekim İsrail'de bugün Ana Muhalefeti oluşturan İşçi Partisi Lideri Peres, 3 Şubat 2004 günü, parti liderliğine yeniden seçildikten sonra, ilk iş olarak Başbakan Sharon'u, son çıkışı ile İşçi Partisi çizgisini kabul etmesinden dolayı tebrik etmiş ve bunun "Dönüşü olmayan bir yol" olduğunu vurgulamıştır. 7 Mart 2001'den beri Başbakan olan Ariel Sharon'un, Shimon Peres'in parti liderliğine yeniden seçilmesinden dolayı kendisini telefonla tebrik etmesi de gözlerden kaçmamış, ne var ki Sharon ile Peres arasındaki bu "Nezaket" mesajları Aşırı Sağcı çevrelerde iyi karşılanmamıştır. Nitekim, Ulusal Dinci Partiye yakın bir Haham, Sharon ile Peres'in birbirlerine yaklaşmasını bir "Yaşlı emekli çiftinin uzlaşması" olarak nitelemiştir. Ben ise, 76 yaşındaki Sharon ile, 80 yaşındaki Peres'in uzlaşmasını, İsrail'in sürüklendiği "Kanlı Çıkmaz"dan bir yeni çıkış yolu ve dolayısı ile Orta Doğu'da yeni bir "Barış Ümidi" olarak görüyorum ve görmek istiyorum. Bu nedenle, memleketimizi ziyaret eden Ürdün Kralı Abdullah'ın: "Filistin meselesi çözülürse, uluslararası terör %70-80 azalır" görüşüne de gönülden katılıyorum.