Güvenlik Konseyi, Irak'a operasyon kararı verecek mi?

A -
A +

Irak'taki çalışmalarını sürdüren BM Silah Denetçilerinin Başkanı Hans Blix'in 27 Ocak 2003 günü BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği raporunda, Irak'ın Denetçilerle tam olarak işbirliği yapmadığını bildirirken, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed El Baradey'in de Irak'ta yasaklanmış hiçbir nükleer faaliyete rastlamadıklarını, incelemelerini tamamlamaları için ise daha fazla süreye ihtiyaç duyduklarını beyan ettiğini biliyoruz. Bunun üzerine, ABD Başkanı George Bush, Kongre önünde ABD Anayasası m. 2/3 gereği olarak, yaptığı "Birliğin Durumu-State of Union" konuşmasında BM Güvenlik Konseyinin, 5 Şubat Çarşamba günü toplantıya çağıracaklarını ve Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın bu toplantıda, Irak'ın elindeki kitle imha silahlarına ilişkin bazı Amerikan istihbarat belgelerini Güvenlik Konseyi üyelerine açıklarken, Irak'a karşı bir askeri harekât için Güvenlik Konseyi'nden karar çıkmasını beklemeyeceklerini de ima etti. Bu gelişmelere, Rusya Dışişleri Bakanı İgor İvanov, "Irak'a karşı güç kullanılmasını gerektirecek bir durum yok. ABD'nin Güvenlik Konseyi'ne sunacağı kanıtları dinlemeye ve incelemeye hazırız." derken, Almanya Başbakanı Gerhard Schröder "Irak krizi sadece BM çatısı altında çözülmeli. Denetçilere daha fazla zaman verilmeli, Bush'un elindeki istihbaratı paylaşması doğrudur." sözleri ile görüşünü bildirdi. Fransa Dışişleri Bakanı Dominique de Villepin de "ABD'nin Irak ile ilgili kanıtları açıklama kararını memnuniyetle karşılıyorum. Böylece Denetçiler, işlerini en iyi şartlarda yapabilirler." sözleri ile görüşünü ortaya koydu. Yukarıdaki bu üç beyandan ikisi veto hakkına sahip üç Güvenlik Konseyi üyesinin, 5 Şubat'ta ABD'nin Güvenlik Konseyi'ne sunacağı delillerin ışığı altında Denetçilere biraz daha fazla zaman verilmesi taraftarı olduklarını çıkarıyor ve bu nedenle, Irak'ta savaşın hâlâ önlenebileceğini ve bundan sonra herşeyin Saddam'ın tutumuna bağlı olduğunu düşünüyorum. ABD'nin ise Başkan Bush'un, Kongre önünde yaptığı "Birliğin Durumu" konuşmasında ima ettiği gibi, Irak'a karşı askeri bir harekât için Güvenlik Konseyi'nden ayrı karar çıkmasını bekleyip beklemeyeceğini ise, bize ancak önümüzdeki günler gösterecektir. Öte yandan, beşi AB üyesi, üçü ise üye adayı olan sekiz ülke liderinin, verdikleri ortak imzalı bildiride ABD'ye destek verirken, Güvenlik Konseyi'ni gereğini yapmağa davet etmesi ise, Irak konusunda ortak bir yaklaşım belirleyemeyen AB içinde önemli bir bölünme oluşturmaktadır. Göz önünde tutulması gereken gerçek şudur; Irak rejiminin silahtan arındırılması konusunda Saddam dışında herkes aynı düşüncededir. Önemli olan bu işi, "milletlerarası meşruiyet" sınırları içinde başarmaktır. Bu meşruiyet ise BM Güvenlik Konseyi kararı demektir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.