İngiltere, ‘Sözde Soykırım'ı yeniden mi kaşıyor?

28 Ekim 2002 Tarihli "Milliyet" gazetesinde yayınlanan "Londra" mahreçli bir haberden, Londra'da Aralık ayında Emperyal Savaş Müzesinde açılacak Soykırım Sergisinde yer alan bir filmde, Sözde Ermeni Soykırımı iddialarına ilişkin vahşet görüntülerinin yer alacağını öğreniyoruz. Bu habere göre "Soykırım ve şiddet" konulu sergide yayınlanacak "İnsanlığa karşı suçlar" isimli filimde, Nazi Almanyası, Bosna ve Kamboçya ile birlikte ağırlıklı olarak Ruanda ve sözde Ermeni Soykırımlarına ilişkin görüntüler yer almaktadır. Bu haberin gerçekleşmesi halinde, Türkiye ile İngiltere arasında yeni bir krizin doğacağına şüphe yoktur. Zira İngiltere, 1. Dünya Savaşı yıllarında Doğu Anadoluda yaşanan ve hem Müslümanların hem de Ermenilerin ölümü ile sonuçlanan olayların bir "Soykırım" olmadığını yaptığı uzun tetkikler sonucunda daha 1921 yılında belirlemiş bulunmaktadır. Bilindiği üzere Mondros Mütarekesi ile İstanbul ve Anadolu İtilaf Devletlerinin işgaline uğramış, birçok Osmanlı devlet adamı ve aydını "Savaş Suçlusu" iddiası ile Malta'ya sürülmüştür. Bu arada İstanbul'daki Hürriyet ve İtilaf Hükümeti de "İttihat ve Terakki" mensuplarının suçlanması için İngiltere ile sıkı işbirliği yapmış ve İstanbul ve Malta'da tutuklu bulunanlar hakkında suç kanıtlarının bulunması için Osmanlı arşivlerinde araştırmalar yaptırmış, ne var ki; ne savaş döneminin hükümeti, ne de Malta'daki tutuklular hakkında, soykırım iddialarını kanıtlayacak hiçbir delil bulamamıştır. Çaresizlik içinde kalan İngiliz Hükümeti, ABD Arşivlerinde araştırmalar yapmak için ABD Hükümetinden izin almış, burada yapılan araştırmalar da istenen sonucu vermeyince, ABD'nin İngiltere büyükelçisi R. C. Craigie, Dışişleri Bakanı Lord Curzon'un yazısına verdiği 13 Temmuz 1921 tarihli cevabında; "Malta'da tutuklu bulunan Türkler aleyhine, delil olarak kullanılabilecek hiç bir şey bulamadığımı bildirmekten üzüntü duyuyorum..." demiş bunun sonucunda Malta'daki tutuklular 1922'de serbest bırakılmışlardır. Bu durum karşısında, 1921 yılında, ortada bir soykırım olmadığı gerçeğine varan İngiltere, aradan 81 yıl geçtikten sonra, neden bu çirkin ve ikili oyunu oynamağa devam etmektedir? Bunu bilmek Türkiye'nin hakkıdır. Londra'da Aralık ayında gösterilmesi planlanan filmde, ağırlıklı olarak, Ruanda ve sözde Ermeni soykırımlarına ilişkin görüntülerin bulunacağı haberi ile ilişkin olarak kısaca söylemek istediğim şudur; "Sınırsız Doktorlar" Sivil Toplum Örgütü'nün eski Genel Sekreteri Alain Destexhe 1995'te yayınlanan "Rwanda and Genoside in the Twentieth Century 20. Yüzyılda Ruanda ve Soykırımı" adlı kitabında, Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği ve 12 Ocak 1951 günü yürürlüğe giren, 9 Aralık 1948 Tarihli, Soykırım Suçunun önlenmesi ve cezalandırılmasına dair sözleşmenin 2 ve 3. maddelerindeki Soykırım Suçunun tarif ve unsurlarını irdelemeden, gelişigüzel ve keyfi olarak 1915 Yılını Jön Türkler tarafından Ermenilere yapılmış bir soykırım olarak ilân etmişti. Öyle anlaşılıyor ki, şimdi de Londra'da gösterilecek filim bu kitaptan esinlenmiş ve "Gerçek" olduğu belirlenen Ruanda Soykırımı ile "Sözde Ermeni Soykırımını" aynı kefeye sokmağa kalkışmıştır. Hazin olan İngiltere'nin bu "Çirkin Tertip"e çanak tutmasıdır.