Irak'a operasyon konusunda son aşamaya doğru mu?

ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın, BM Güvenlik Konseyi'ne 5 Şubat günü sunduğu uydu fotoğrafları ve ses kayıtlarının savaşa karşı olan ülkeleri ve genellikle dünya medyasını tatmin etmediğini ve çoğunluk kanaatinin silah denetçilerinin Irak'ta görevlerine devam etmeleri yönünde bulunduğunu medya haberlerinden biliyoruz. Ne var ki, savaş karşıtlarını ikna edemeyen Powell, bir buçuk saatlik konuşma ile birlikte yaptığı sunuşta ABD'nin Irak'ı vurma konusundaki kararlılığını bir kere daha ortaya koymuş bulunmaktadır. Diğer taraftan, 6 Şubat günü Türkiye'de üs ve liman kapasitelerinin büyütülmesi için hükümet, TBMM'den istediği yetkiyi, 308 kabul, 193 red ve 9 çekimser oy ile almış, ABD askerlerinin Türkiye'ye gelmesi ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yabancı ülkeye gönderilmesi için Anayasa'nın 92. maddesine göre alınması gereken TBMM kararının onaylanmasını ise ABD'nin aksine ısrarına rağmen, hükümet 18 Şubata, yani bayram sonrasına bırakmıştır. Abdullah Gül hükümetinin diğer iki kararın TBMM'den geçirilmesi işini 18 Şubat'a bırakmasının başlıca nedeni tekrar Irak'a giden silah denetçilerinin ikinci raporlarını Güvenlik Konseyi'ne sunma ve bu raporların değerlendirilmesinin yapılacağı günün 14 Şubat olarak kararlaştırılmasıdır. Böylece BM Güvenlik Konseyi, Irak'a silahlı müdahale için 14 Şubat günü karar verirse TBMM'nin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yabancı ülkelere gönderilmesinin ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına veya daha açık bir deyimle Türkiye'nin ABD askerlerine topraklarını açması ve Irak'a kuzeyden girmeleri kararları ile TSK'nın Kuzey Irak'a geçmeye izin kararı meşruiyet kazanacaktır. Zira, Anayasa'nın "Savaş hali ilanı ve silahlı kuvvet kullanılmasına izin verme" kenar başlıklı 92. maddesinin 1. fıkrası aynen şöyledir: "Milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde, savaş hali ilanına ve Türkiye'nin taraf olduğu milletlerarası anlaşmaların gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir. Öyle ise bu maddeye göre "Meşru hal"in gerçekleşmesi, yabancı kuvvetlerin Türkiye'ye saldırması haline veya BM Güvenlik Konseyi kararı veya Türkiye'nin taraf olduğu NATO anlaşmasının gereği olarak alınan kararın mevcudiyetine bağlıdır. Esas sorun, 14 Şubat günü Güvenlik Konseyi'nin kanıtları yeterli görmeyerek Irak'a müdahale kararı almaması karşısında, TBMM'nin 18 Şubat'ta nasıl bir karar alacağı noktasında toplanmaktadır. ABD'nin, Güvenlik Konseyi kararı bulunmadan da, Irak'ı vurma hususunda ısrarlı olması halinde bugüne kadar çok dikkatli dengeli ve doğru bir strateji izleyen hükümetin Meclisten isteyeceği kararı TBMM'nin, Türkiye'nin de İngiltere gibi ABD'nin stratejik ortağı olduğu gerekçesi ile verme ihtimali, görünüşe göre ağır basmaktadır. Okuyucularımızın mübarek Kurban Bayramı'nı kutlar, sağlık ve iyilikler dilerim. İ. G.