İspanya'da yeni hükümet

El Kaide teröristlerinin Madrid'teki tren istasyonuna yaptığı saldırıdan üç gün sonra, 14 Mart 2004 günü, İspanya'da yapılan seçimleri kazanan Sosyalist Partinin, 164 üyelikle İspanyol Parlamentosu Cortes'te ihtiyacı olan çoğunluktan 12 eksik sandalya elde etmesine rağmen, Nisan'ın ikinci yarısında yapılan güven oylamasında azınlık hükümeti kuran Sosyalist lider Zapatero'nun 148'e karşı ve 19 çekimser oya mukabil 183 oyla parlamentoda destek sağladığını medya haberlerinden biliyoruz. Bu suretle tam adı ile Jose Luis Rodriguez Zapatero'nun, Franco'nun 1975'te ölümünden sonra yeniden kurulan demokrasiyi takiben, İspanya'nın beşinci Başbakanı olduğunu vurgulamak gerekir. Başbakan Zapatero'nun, ihtiyacı olan çoğunluk için 19 sandalyeyi, genellikle Sosyalist olmayan Radikal Katalan Milliyetçilerinden ve 'Sol'dan sağladığını, 'merkez'deki Katalan Milliyetçilerinin ve Bask Milliyetçi Partisinin ise çekimser kaldığını görüyoruz. Buna rağmen, seçimden sonra Ana Muhalefeti temsil eden eski iktidar partisi Halkçı Parti'nin eski lideri Maria Aznar'ın yerine lider olan Mariano Rajoy yeni kurulan hükümeti "Zayıf ve İstikrarsız" olarak nitelemekte gecikmemiş, eski Başbakan Jose Maria Aznar'ın katı üslubuna mukabil yeni başbakan Zapatero'nun memleketi herkese saygı ve alçakgönüllü davranarak ve diyalog ile uzlaşma arayarak, yöneteceğim" şeklindeki sözleri, hukuk kökenli 43 yaşındaki Başbakan Zapatero'ya puan kazandırmıştır. Başbakan Zapatero'nun ilk günkü icraatı olarak, Irak'taki İspanyol birliklerini 6 hafta içinde çekmek kararını açıkladığını, terörizmin her çeşidine karşı savaşma sözünü ve AB Anayasa Tasarısına destek taahhüdü verdiğini, askerlerini Irak'tan çekme kararının oluşturduğu soğukluğu gidermek için ise, Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos'u Washington'a yollayarak, Irak'ın onarımı ve askeri olmayan konularda işbirliği önerisinde bulunduğunu görüyoruz. İç politika alanında ise İspanya'yı oluşturan "Bölge"lerle ilgili bazı anayasa değişikliklerine olumlu baktığını söyleyen Zapatero, Basklıların yönetim ile ilgili referandum önerisine muhalefet edeceğini kanunda değişiklik yaparak, İspanya tahtına kadınların da gelmesine yol açacağını, devlet okullarındaki din eğitimi oranını düşürürken, okul öğrencilerinin, ikinci dil olarak iyi İngilizce öğrenmeleri için, hocaları dışarıya yollayacağını ve vergi kanunlarını basitleştireceğini söylemiştir.