Yarın, 85 yıl önce, 12 Mart 1921 günü, henüz Cumhuriyet ilan edilmediği için, TBMM'ye Mustafa Kemal'in Başkanlık ettiği oturumda, Mehmet Akif Ersoy'un "Kahraman Ordumuz"a ithaf etiği İstiklal Marşının kabulünün yıl dönümüdür. O günkü tarihî oturumda İstiklal Marşı dört defa okunarak, çok büyük alkışlar alır. Büyük Şair 'Bu marşı Milletime ve Ordumuza hediye ettik. Bu itibarla, bu marş Milletin malıdır' demiş ve herhalde bu nedenle İstiklal Marşını, bütün şiirlerini bir araya getirdiği ve yedi kitaptan olşan 'Safahat'ına almamış ve ömrü boyunca 'Bu benim değil Milletimin Marşıdır' demiştir. Mehmet Akif'in kabul etmediği para ödülünü bir kız lisesine bağışladığı zaman cebinde, bir milletvekili arkadışından borç olarak aldığı 2 lirası vardı. TBMM Başkanı Mustafa Kemal ise İstiklal Marşı hakkında özetle şunları söylemiştir: "Bu marş, bizim inkılabımızı ve ruhunu anlatır. İstiklal marşında istiklal savaşımızı anlatması yönünden büyük anlamı olan mısralar vardır. 'Hakkıdır, hür yaşamış başrağımın hürriyet, hakkıdır, Hakka tapan milletimin istiklal. Bu milletin asla unutmaması gereken bu mısralardır. Hürriyet ve istiklal bu milletin ruhudur' demiştir. İstiklal Marşımızın kabulünün kısa öyküsü şöyledir: Bir Milli Marş güftesinin yazılmasının Akif'e teklifi ile İstiklal Marşının TBMM'ce kabulü tarihleri 1920 Aralık ayı ile 1921 Martı arasına rastlamaktadır. Bu tarihler ise, İstiklal Savaşının en kritik aylarıdır. Batının silahlandırdığı Yunanlıların Anadolu içlerine yürümesi, 6-10 Ocak 1921 Birinci İnönü Savaşı, iç isyanlar ve bunların bastırılması bugünlere rastlamaktadır. İşte, Türk Kurtuluş Savaşının bu en çetin döneminde bir Milli Marşa duyulan ihtiyacı dile getiren Genelkurmay Başkanı İsmet Paşa'nın da ikazını göz önünde tutan Milli Eğitim Bakanlığı 1921 yılının başında bir şiir yarışması düzenlemiş, yarışmaya 724 şiir katıldığı halde, bunlar arasından bir heyetin seçerek Meclise takdim ettiği 7 şiirden hiçbiri Milli Marşımız olmak niteliği arzetmeyince, dönemin Maarif Vekili Hamdullah Suphi, aracılar sokarak Mehmet Akif Beyin yarışmaya katılmasının sağlanmasında ısrar etmiş, para mükafatının kaldırılması şartı ile yarışmaya katılan Mehmet Akif, İstiklal Marşını tamamlayıp bakanlığa yollamıştır. Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere, Mehmet Akif'in "Kahraman Ordumuza" ithafını taşıyan şiir TBMM tarafından İstiklal Marşı kabul edilmiştir. Aynı yıl bir de beste yarışması açılmış, sonuç alınamayınca, Milli Eğitim Bakanlığınca Ali Rıfat Çağatay'ın bestesi uygun görülerek 1930'a kadar İstiklal Marşı bu beste ile çalınmış, ancak 1930'da eski bestenin yerini, Cumhurbaşkanlığı Orkestrası şefi Zeki Üngör'ün 1922 yılında hazırladığı bugünkü beste almıştır. Mehmet Akif'in şiirinin bütünü dörtlükler halinde yazılmış, sonuncusu beş mısradan oluşan toplam kırk bir mısradan meydana gelmektedir. İstiklal Marşımızın Milli Marş ve edebi metin olarak önem ve değeri üzerinde ise bir başka yazımda durmak istiyorum.