3 Aralık 2002, Milli Mücadelede kazandığımız ilk askeri ve diplomatik zaferin belgesi olan, 3 Aralık 1920 Tarihli Gümrü Antlaşması'nın imzalanışının 82. Yıldönümü idi. 1918'de Taşnaklar tarafından kurulan Ermeni devletinin, İtilaf Devletlerinin, 10 Ağustos 1920 Tarihli Sevr Antlaşması ile kendilerine ikram ettikleri Kuzeydoğu Anadoluyu, Batıda hücuma geçen Yunanlılara paralel olarak, işgal girişiminde bulunduğunu ve Haziran 1920'den itibaren hem Doğu Anadolu'da, hem de Kafkasya'daki Müslüman ahaliye karşı saldırıya geçtiğini görüyoruz. Bunun üzerine Doğu Cephesi Kumandanlığına atanan 15. Kolordu Kumandanı Kazım Karabekir Paşa komutasındaki TBMM Ordusu, 28 Eylül'de karşı saldırıya geçerek, 29 Eylül'de Sarıkamış'ı 30 Ekim'de Kars'ı, 7 Kasım'da da, Gümrü dahil olmak üzere Arpaçay'ın Doğusundaki bölgeleri Ermenilerin elinden almış, Ermeni Hükümeti ile yapılan barış görüşmeleri 2-3 Aralık 1920'de, Gümrü (Aleksandropol) Antlaşmasının imzalanması ile sonuçlanmıştır. TBMM Hükümetinin akdettiği ilk Antlaşma ve "Diplomatik ve Askerî Zafer" olan Gümrü Antlaşması ile sonuçlanan barış görüşmeleri, TBMM tarafından görevlendirilen Doğu Cephesi Kumandanı Kazım Karabekir, Erzurum Valisi Hamit ve Erzurum Milletvekili Necati Beyler tarafından yürütülmüş ve bu Antlaşma TBMM adına Kazım Karabekir, Ermenistan adına ise Başbakanları Alexander Khadissian (Hatisyan) tarafından imzalanmıştır. 18 Maddelik Antlaşmanın 10. maddesi ile Sevr Antlaşmasının tümü ile "Geçersiz" olduğu 6 maddesi ile ise Ermenilerin, Türk topraklarında toplu kırımlar yaptığı Ermenilerce kabul edilmiş. Ermenistan, Nahçivan, Karabağ ve Zankezor yörelerinde halkoyuna başvurmayı kabul etmiştir. Ancak Sovyetlerin evvela bağımsızlık tanıdıkları Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan'da 1920 ve 1921 yıllarında darbe ile birer Bolşevik Hükümeti kurarak, bu üç devleti birer Sovyet Federe Cumhuriyeti haline dönüştürmeleri dolayısı ile "Gümrü Antlaşması" Ermenistan tarafından onaylanmıştır. Ne var ki Enver Paşa'nın Moskova'da bulunması ve Kominlerin girişimi ile Bakü'de Doğu Milletlerinin toplanması dolayısı ile tehlike ile karşılaşan Türk Sovyet İlişkileri, sekiz ay süren görüşmelerden sonra 16 Mart 1920'de imzalanan ve 22 Eylül 1921'de onaylanarak yürürlüğe giren Moskova Antlaşması ile düzenlenmiş, Antlaşmanın birinci maddesinde taraflardan birine zorla kabul ettirilen Sevr Antlaşması gibi antlaşmaların geçersiz olduğu ilan edilirken, 15. maddesinde de Sovyetler Birliği, Antlaşmada kabul edilen Misak-ı Milli Sınırlarımızın Sovyetlerin Kafkas Cumhuriyetlerince kabulünü de sağlamayı yükümlenmiştir. Bu maddenin bir yansıması olarak, Türkiye ile Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan arasında imzalanan 20 madde ve üç ekten oluşan 13 Ekim 1921 Tarihli Kars Antlaşması, 11 Eylül 1922'de yürürlüğe girerek, bu devletlerle Türkiye arasındaki bugünkü sınırlar kabul edilmiş, yani Ermenistan'daki Bolşevik darbesi dolayısıyle Ermenilerce onaylanmayan Gümrü Antlaşması "Kars Antlaşması" ile tamamlanarak, Moskova antlaşması ile Sovyetler tarafından kabul edilen ve Milli Mücadeleyi kazanmamız üzerine, esasen Lozan Antlaşması ile tesçil edilmiş bulunan Misak-ı Milli sınırlarımızı Ermenistan da, o zamandan itibaren kabul etmiştir.