Sinan Aygün'ün 7 Kasım 2005 tarihli 'Türkiye'deki köşe yazısında Mustafa Kemal'in ölümünde, büyük üzüntüsünden dolayı intihar girişiminde bulunan Başyaveri Salih Bozok'tan söz etmesi bana modern Japonya'nın gerçek kurucusu İmparator Meiji'nin cenaze gününde üzüntüden intihar eden 1904-5 Rus-Japon Savaşı'nın kahramanı General Nogi ile karısının öyküsünü hatırlattı. Asıl adı 'Mitsubito' olan İmparator Meiji, 1968'de Japonya'da süratli bir modernleşme dönemi başlatarak, siyasal ve ekonomik reformlar yaparken, kabiliyetli Japon gençlerini İngiltere, Almanya, Fransa ve ABD'ye Batı teknolojisini ve yöntemlerini öğrenmek için yollamış ve bu ülkeden birçok danışman ve teknisyen davet ederek, Kraliçe Victoria dönemi İngilteresinden Japon donanmasını, ticaret filosunu, demiryolu, telgraf sistemi ile bankacılık ve mühendisliği geliştirmek için uzmanlar getirtmiştir. 1868'den, İmparator Meiji'nin 1912'de ölümüne kadar geçen 44 yıllık yönetimi esnasında, dünyadan tecrit edilmiş bir "Feodal Devlet" yerine Japonya'nın bir Endüstri ve Askeri Güç'e dönüştüğünü biliyoruz. Meiji dönemi modernleşme hamlesinde başlıca faktör, Türkiye'de olduğu gibi, Batı'nın üstünlüğünün anlaşılması ve uçurumun bir an önce kapatılması arzusu, yani milli çıkarları ön planda tutan 'Milliyetçilik' olmuş, Atatürk'ün 3 Mart 1924 Tevhid-i Tadrisat kanununda olduğu gibi, temel eğitim milli bütünleşmenin temel unsuru olarak, denetim yönünden Milli Eğitim Bakanlığının tekeline terk edilmişti. Ülkedeki sermaye birikimi, teknik bilgi ve imkanlar mevcut bulunmadığı için, Meiji dönemindeki endüstrileşme de Atatürkçü Devletçilik ile paralel olmuş, devlet çelik, çimento, porselen, tuğla ve tekstil endüstrilerinin kurulmasına öncülük ederken, modernleşme hamlesinde Batı Kültür ve uygarlığı "Bunmeika-Uygarlık ve Aydınlık" sloganı ile alınmış "Wakon Yosair, Japon Ruhu ve Batı İlmi" sloganı ile ülkenin kültürel yönünün korunması öngörüldüğü halde uygulamada, Atatürk'ün de daha sonra vurguladığı gibi, uygarlık ve kültürün bir bütün olduğu anlaşılmıştır. Bismark Almanyasının Anayasasını 1890'da kendine model alan ve ilk defa Asya'da sürekli işleyen Parlamenter (Meşruti) Monarşiyi kurup Japonya'nın tarihinde müstesna bir yer aldığı için İmparator Meiji, ülkesinde birçok anıtkabirler, sanat galerileri, kültür merkezleri ve Japonya'nın Tokyo ve Osaka'dan sonra üçüncü büyük şehri olan Nagoya yakınında, bir milyon metre karelik alanda kurulmuş ve Meiji döneminin başarıları ile eserlerini sergileyen 'Meiji Mura-Meiji Köyü' ile "ebedileştirilmiş" bulunmaktadır. 1965, 1977 ve 1980 tarihlerinde Japonya'yı ziyaret eden ve Meiji dönemini hem yazılı kaynaklardan, hem de bıraktığı eserlerden az çok tetkik etmek fırsatını bulan bir kimse olarak gözlemim şudur: Bağımsızlığın ve toprak bütünlüğünün korunması, Japonların Meiji dönemindeki başlıca kaygıları olduğu için, Japonya'nın siyasal ve ekonomik modernleşmesinin temelinde de "Atatürkçü Modernleşme"de olduğu gibi ulusal çıkarları ön planda tutan 'Milliyetçilik-Vatanseverlik' duygusu yatmaktadır.