Haftalık bir derginin, 10 Şubat 2002 tarihli sayısında çıkan bir haberde, AB Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Bayan Karen Fogg'un, AB Komisyonu'nun Türkiye'den sorumlu biriminin başı Adrian Van der Meer ve bazı Türk dostlarına yolladığı e-mailleri yayınlamasıyla başlayan tartışma, bu satırları yazdığımız sırada giderek büyümektedir. Bayan Fogg bu e-maillerden 'Haddini bildirdik' diye söz ettiği Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in şifre adını Hor, yani Head of Republic -Cumhuriyetin başı- Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin adını 'State Garden-Devlet Bahçesi' diğer Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın adını ise İngilizceye çevirerek 'Happy Unyielder' şifre adıyla kullanmakta ve Bayan Sefire'nin Türk Milliyetçilerinden 'Uyuyan Köpekler', 'Aşırı' ve 'Bölücü' güçler ile bazı sendikalarla sivil toplum örgütlerini 'Uyuyan Güzeller' olarak adlandırdığı ve kışkırttığı iddia edilmektedir. Derginin 'Kapak Konusu' yaptığı bu uzun haberde bu, günlük yazışmalarında Karen Fogg'un Kıbrıs Sorunundan Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP)'ye, Kuzey Irak'tan Kürt meselesine ve uyum yasalarına kadar her konuda, yöneticilerimizi ve medyayı yönlendirmeye çalıştığı ve özellikle 'Mini Paket' olarak adlandırdığı TCK'nın 159. ve 312. maddelerindeki değişiklikler yönünde yürüttüğü olumsuz faaliyetlere dikkat çekilerek, bazı sendikaların ve sivil toplum örgütlerimizin tepki göstermeye kışkırtıldığı ileri sürülmektedir. Aynı haberde, Karen Fogg'un yazışmalarında, sert çıkışlar yapan Cumhurbaşkanı Sezer'in haddinin bildirildiğinden söz ettiği ve taktik hedefinin 'Yeni Siyasi Parti Kurulması' ve 'Başbakan Değişikliği', stratejik hedefin ise Türkiye'de Ulusal Devletin ve laikliğin tasfiyesi olduğu iddiası yer almaktadır. Dergide Karen Fogg'un Genişlemeden Sorumlu AB Komiseri Gunter Verheugen'e bağlı olarak Türkiye'de özel bir örgüt kurduğu ve dostluk ilişkisi tesis ettiği görevliler aracılığı ile Devlet içinden bilgi topladığı iddia edilerek, kendisinin sınırdışı edilmesi istenmektedir. Şimdilik 'Derginin yaptığı suçtur veya değildir' hukukî tartışmasını bir tarafa bırakıyor, "Diplomatik Nezaket"in asgari gereklerine uymadan Türkiye'nin ana gövdesini oluşturan milliyetçi güçlerine 'Uyuyan Köpekler', TC Devletinin başı olan Cumhurbaşkanına ise "haddini bildirdik" dediği ileri sürülen Sefire hazretlerinin, tatmin edici açıklamada bulunmasını veya Türkiye'den çekip gitmesini bekliyor; aksi takdirde "Persona non grata" istenmeyen kişi olarak ilân edilmesi gerektiğine inanıyorum.