Kıbrıs Rumlarının şımarıklığı

Yunanistan'a güvenerek, AB üyeliğini "Çantada keklik" gören Kıbrıs Rumları şımarıklıklarına devam etmektedir. Bunun en son örneği, 2 Temmuz 2001 günü Kıbrıs Rum bölgesinde meydana gelen olay ve onu izleyen İngiltere aleyhtarı gösteri ve karışıklıktır. Bilindiği üzere 1960 yılında Kıbrıs'a bağımsızlık tanıyan antlaşma Kıbrıs'ın güneyinde 256 km. karelik bir alanda Britanya'ya ait ve bütün Orta Doğu'yu kapsayan bir haberleşme merkezinin, başka bir deyim ile "Askerî Üs"ün kurulmasını öngörmüş ve bunun sonucu olarak bir tanesi Akrotiri'de olmak üzere, Güney Kıbrıs'ta İngiltere'ye ait iki askerî üs kurularak, faaliyete geçmiştir. İşte İngilizler, Akrotiri'deki üsse, 2004 yılından itibaren, Orta Doğu'dan istihbarat toplamayı öngören 190 metre boyunda bir anten direğinin yapımına girişmişler ve bunun 58 metresini ikmal etmişlerdir. Bu antenin radyasyon yayarak, çevredeki insanlara ve kuşlara, nebatlara ve civardaki tuz gölüne zarar vereceğine inanan ve -İngiltere'nin yapılacak testlerde antenin zararlı olduğu sabit olduğu takdirde onu kullanmayacaklarına dair beyanda bulunmasına rağmen- bu girişimi "Şeytanî" olarak niteleyen ve aynı zamanda milletvekili olan Marios Matsakis adındaki bir Kıbrıslı Rum otopsi uzmanı, muhalefet ve protesto hareketlerini sürdürerek, 2 Temmuz 200 1 günü 58 metresi biten antenin tepesine tırmanmış ve 6 saat süre ile gösterisini sürdürmüştür. Ne var ki, Matsakis ertesi günü de aynı gösteriyi tekrarlamak için, televizyon kameralarının refakatinde, üsse gelince, Kıbrıs Rum Polisi tarafından kameremanlarla birlikte tutuklanmıştır. Bunun üzerine Akrotiri polis merkezini basan kızgın Kıbrıslı Rumlar, gösterilerini kısa zamanda İngiltere aleyhtarı isyana dönüştürmüşler, taşlar atarak ve otomobilleri ateşe vererek, çoğu Kıbrıs Rum Polisi ve beşi İngiliz askeri olmak üzere, 40 kişinin yaralanmasına ve 600.000 dolarlık bir zarara sebebiyet vermişlerdir. Bu durum, en çok Avrupa Birliği'ne tam üye olarak katılma hesapları içinde bulunan Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Glafkos Clerides'i heyecanlandırmış ve Clerides, milletvekili Matsakis'i eleştirmekte gecikmemiştir. Bilindiği üzere Fransa, Almanya, Hollanda gibi AB'nin önemli üye devletleri "Bölünmüş Kıbrıs"ın AB'ye tam üye olarak kabulüne sıcak bakmamakta ve bu nedenle Clerides, Matsakis ve çevreci taraftarlarını karşısına almak pahasına, yukarıda adını zikrettiğimiz üç devlete İngiltere'nin de katılmasını önlemek istemektedir. Şimdiden İngiltere'ye kafa tutacak kadar şımaran Kıbrıs Rumları'nın, AB'ye tam üyelikleri gerçekleştiği takdirde, KKTC'ye karşı neler yapacağını kestirmek için "kâhin" olmağa lüzum var mı?