Mazeret bildirerek katılamadığım Sayın Genelkurmay Başkanı'nın, 8 Ocak 2003 akşamı Ankara'daki Basın davetinde Ordunun bazı sorunlara bakış açısını açık mesajlarla verirken, Kıbrıs'ın coğrafi konumu itibarı ile Türkiye'nin güvenliği için taşıdığı önemi de vurguladığını bu itibarla Türkiye'nin güvenlik ihtiyacını dikkate almayan bir çözümün, Türkiye'nin Anadolu'ya hapsedilme sürecinin tamamlanması anlamına geleceği gerçeğini dile getirdiğini, medyadan ve bu davete katılanlardan öğreniyoruz. Yüzölçümü 9251 km. kare olan ve Türkiye'ye 71 km, Girit Adasına 550 km, Yunanistan'a 900 km, Suriye'ye 98 km, Mısır'a 316 km, İngiltere'ye ise 3.000 km uzaklıkta bulunan Kıbrıs Adası, Sicilya ve Sardunya Adalarından sonra, Akdeniz'in en büyük 3. Adası olup, Korsika ve Girit Adaları 4. ve 5. sırada yer almaktadırlar. Kıbrıs Adası'nın kuzeyinde, kıyıya yakın, Doğu-Batı yönünde 160 km boyunca uzanan Beşparmak Dağları Adayı Kuzeye karşı kapatan "doğal" bir "Çin Seddi"ni andırmakta, sayılı geçit yerleri dışında sarp ve yalçın kayaların aşılması imkansıza yakın güçlük arzetmektedir. Beşparmak Dağları'nın Güneyindeki çukurda, Magosa'dan Güzelyurt'a kadar Ada'nın gıda ambarı olan, düz ve alçak Meserya Ovası uzanmaktadır. Kıbrıs'ın jeopolitik önemine gelince Kıbrıs Adası Anadolu'nun güneyden işgali için adeta bir "Atlama taşı"nı andırmakta, Mersin ve İskenderun limanlarına giriş ve çıkışları etkili şekilde denetleyecek konumda bulunurken, Suriye ile İsrail'in liman ve sahillerinin güvenliği için de büyük değer taşımaktadır. Kıbrıs, Akdeniz'in Doğusundaki bütün deniz nakliyatının kontrolü açısından çok önemli olup, Türk Boğazları ile Süveyş Kanalı'nın Doğu Akdenize açılması, Kıbrıs Adası'nın önemini daha da artırmaktadır. Ayrıca Kıbrıs, Ortadoğu petrolleri ile petrol nakliyatının denetimi bakımından da önemli bir konumda bulunmakta ve bu konumu ile bölgede, deniz ve hava yolları üzerinde, adeta batmayan bir uçak gemisi, füzeler için rampa, yukarıda da söylediğimiz gibi Anadolu'yu güneyden istila için ise bir atlama taşını andırmaktadır. Kısaca, Kıbrıs Adası Ege Denizi'nde Yunan Adaları ile kuşatılmış Anadolu'nun, güneyden de kuşatılmasını tamamlayan ve Türkiye yönünden büyük jeopolitik önemi olan bir Adadır. Türkiye'nin ve KKTC'nin güvenlik ihtiyacını sağlamak şöyle dursun, güvenliğini tehdit eden bir çözüm önerisinden başarı beklenemeyeceğine ve Türkiye ile KKTC Annan Planına "müzakere edilebilir" fakat bu hali ile "kabul edilemez" olduğuna inandığıma göre, başmüzakereci statüsü içinde masaya oturacak olan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın, Annan Planını 15 Ocak'tan 28 Şubat'a kadar ciddi şekilde müzakere edeceği ve planın aksıyan yönlerine ilişkin somut öneriler getirerek, Türk Halkı'nın çıkarına olan birtakım rötuşların yapılması ile çözüme oluşacağına inanmak istiyor ve bu çabalarda Sayın Denktaş'ın kösteklenmesi değil, desteklenmesi gerektiğine inanıyorum.