Türkiye'nin 1/10'undan daha küçük yüzölçümlü ve beş milyon nüfuslu komşumuz Gürcistan'da 1992'den beri devam eden Başkan Şevardnadze dönemi, Muhalefetin 23 Kasım 2003 günü gerçekleştirdiği kansız bir "Sivil Darbe" sonucu Şevardnadze'nin istifası ile sona ermiş bulunuyor. 2 Kasım 2003 seçimlerine hile karıştırıldığı iddiası ile 22 Kasım günü Muhalefetin Başkent Tiflis'teki Parlamento ve Cumhurbaşkanlığı Sarayını basması ile artan gerilim, Şevardnadze'nin "Olağanüstü Hal" ilanına rağmen azalmak şöyle dursun, doruğuna ulaşınca, Tiflise gelen Rusya Dışişleri Bakanı "İgor İvanov'un, tarafları Şevardnadze'nin ikametgahında buluşturan arabuluculuğu sonunda, Başkan'ın istifa dilekçesini imzalaması ile sona ermiş ve komşumuz Gürcistan için yeni dönem başlamıştır. Gürcistan Anayasası'na göre yeni seçimlerin 45 gün içinde yapılması gerekmekte ve ülkenin geleceği; Şevardnadze'nin yerine vekaleten devlet Başkanlığını üstlenen önceki dönemin Parlamento Başkanı 39 yaşındaki hukukçu kadın lider Nino Burjanadze ile Muhalefet Hareketi'nin Lideri durumundaki, ABD'de eğitim görmüş, 35 yaşında bir hukukçu olan ve Şevardnadze yönetiminde Adalet Bakanlığı yapıp yolsuzluklara savaş açan Mihail Saakaşvili'nin elinde bulunmaktadır. Diğer taraftan parlamentonun, Yüksek Mahkeme tarafından geçersiz sayılan 2 Kasım seçimlerinin 4 Ocak 2004'te yenilenmesine karar verdiğini biliyoruz. Doğrusu istenirse, komşumuz Gürcistan bağımsızlık ilan ettiği 1991 yılından itibaren çişitli ve sürekli krizler yaşamış, ilk Cumhurbaşkanı Gamsakhurdia asiler ile yönetim taraftarları arasındaki çatışmalardan sonra, 6 Ocak 1992'de Başkent Tiflis'ten kaçmış, yönetimi deruhte eden Askerî Konsey 1972-1985 yılları arasında Sovyetler Birliği'nin Dışişleri Bakanı olan, daha önce de Gürcistan Komünist Partisi genel sekreterliğinde bulunan Edvard Şevardnadze'yi Devlet Başkanlığı makamı olan Devlet Konseyi'nin başına getirmiştir. Şevardnadze'nin Devlet Başkanı olmasından sonra, Gürcistan'ın Güney Osetia ve Abhazia ayrılıkçı bölgelerinde olaylarda azalma sağlanmış ve Gürcistan, 1992'de BM'ye üye olmuştur. Bir yandan Devlet Başkanlığını, diğer yandan da Başkomutanlık görevlerini yüklenen Şevardnadze diktatörlükle suçlanınca yönetimini güçlendirmek için Bağımsız Devletler Topluluğu"na üye olarak Rus Birliklerinin Gürcistan'a girmesini ve Gamsakhurdia tarftarlarının isyanı bastırılarak istikrar sağlanmıştır. Ne var ki, Şevardnadze'nin sürekli "Olağanüstü Hal" yönetimi Muhalefetin öfkesi ile karşılanmış, 1995 kasımında yeniden Başkan seçilen ve seçimden bir süre önce suikastte yaralanan Şevardnadze, 1998'deki suikastten yara almadan kurtulmuştur. Komşumuz Gürcistan'da Şevardnadze'den sonraki dönemde barış, huzur ve yolsuzluklardan arınmış bir hayat, Muhalefet Hareketi'nin lideri durumundaki Mihail Saakaşvili'ye de, ülkesini Batılılaştırmak amacında ve kendi deyimi ile "Sekiz yaşındaki oğlunun normal bir ülkede yaşaması çabasında" başarılar diliyor ve bu arada "ayrılıkçı eğilimlere" ve bölünme tehlikesine "aman dikkat" diyorum. NOT: Bütün dostlarımın ve okuyucularımın geçmiş Ramazan bayramlarını kutluyorum. İ.G.