29-30 Mayıs 2003 günlerinde İstanbul'daki Harp Akademileri'nde Genelkurmay Stratejik Araştırma ve Etüd Merkezi (SAREM) tarafından düzenlenen "Küreselleşme ve Uluslararası Güvenlik" konulu Uluslararası Sempozyum'un Açış Konuşmasını yapan Genelkurmay II'nci Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın yaptığı konuşmasında önemli konulara etraflı şekilde değindiğini görüyoruz. Sayın Büyükanıt'ı dinlerken ve katılanlara dağıtılan konuşma metninin kitapçığını okurken bu konuşmada yer alan konulardan üçünü kısaca vurgulamağa karar verdim. TSK adına konuşan Genelkurmay II'nci Başkanımız Küreselleşme Kavramını tanımladıktan sonra, içinde bulunduğumuz dönemin "Küreselleşme Dönemi" olarak adlandırılması konusunda dünyada var olan mutabakatı ve Küreselleşmeye topyekun karşı çıkanların dahi Küreselleşmenin yadsınamaz bir değişim olgusu olduğunu vurgulamakta ve değişim sürecini zamanında algılamayan toplumların değişim sürecinin sadece sonucunu seyretmekle yetineceklerini söylemektedir. Kısaca, Küreselleşme yaşadığımız yüzyılın kaçınılmaz bir olgusudur ve bu olgunun yansımaları altında yaşamak zorundayız. diyen Büyükanıt'ın bu konuda verdiği güzel örnek şudur: "Yağan yağmur tarlamıza bereket verirken, şemsiyeniz yoksa sizi ıslatır." Yani, TSK Küreselleşme olgusunu, önyargılı yaklaşımları bir yana koyarak, değerlendirmekte ve ulusal çıkarların küresel çıkarlarla uyumlu hale getirilmekle Devletlerin güvenliklerini sağlayabilecekleri görüşünü dile getirmektedir. Kanaatimce bu konuşma Küreselleşme olgusuna olumlu yaklaşırken, "TSK'nın AB'ye karşı olduğu" iddiası karşısında da şu kesin ifadelerle cevap vermektedir: "TSK, AB karşıtı olamaz. Çünkü AB, Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk Toplumuna gösterdiği Çağdaşlaşma Hedefi'nin jeopolitik ve jeostratejik açıdan zorunluluğudur... Türkiye AB'nin bir parçasıdır ve AB'ye girecektir... Türkiye'yi çağdaş ve aydınlık dünyanın onurlu bir üyesi yapmayı amaçlayan Atatürk Devrimlerinin itici ve öncü gücü olan Türk Silahlı Kuvvetleri, geçmişte olduğu gibi bugün de, üniter, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin yılmaz bir savunucusu olmaya devam edecektir. Bu temel yaklaşım, AB'nin temel felsefeleri ile tam bir uyum içinde bulunmaktadır. Sayın Büyükanıt'ın bu beyanı, kanaatimce terörle mücadelenin ABD'nin bir numaralı gündem maddesi olduğunu ve dünya değişmedikçe Washington'un bu önceliğinin değişmeyeceğini ileri süren ve fakat Washington ile ara düzeltmek için -ve Bush yönetiminin Türkiye'yi incitmesine rağmen- her nedense sadece Türkiye'den jest bekleyen bazı gayretkeş ABD taraftarı kişi ve çevreleri bile tatmin edecek kadar açık ve samimi bir beyandır.