SHP Genel Başkanının çalışmalarını yürüttüğü, SHP, DEHAP, ÖDP, Özgür Parti, EMEP ve SDP'nin, yerel seçimlerde işbirliğini öngeren Sol ittifakın, 29 Ocak 2004 günü açıklanması üzerine, NTV'de konuşan "CHP Genel Başkanı Baykal'ın "SHP-DEHAP" işbirliğine, "DEHAP'ın temsil ettiği" "Kürt Kimliği" siyaseti demokratik siyaset olamaz. Kimlik siyasetinin sizi götüreceği yer, kaçınılmaz olarak, terördür. Türkiye için en büyük tehlike budur. Bir parti, bunların oyu var diye kendisini kılıf gibi kiralayıp, bize de "Gel bunu yap" diyorsa, bunu kabul etmemiz mümkün değildir" sözleri ile, altı partinin oluşturduğu Sol ittifaka CHP'nin katılması çağrısını kabul etmediğini biliyoruz. Baykal'ın bu cevabı üzerine, 30 Ocak 2004 günkü Cumhuriyet gazetesinde çıkan Oral Çalışlar'a ait bir yazıda, Baykal'a şu sözlerle cevap verildiğini görüyoruz. "DEHAP Türkiye'de Kürt kimliği geleneğine dayanıyor. Arkasında önemli bir kitle desteği bulunuyor. İçinde güçlü bir Kürk milliyetçiliği eğilimini de barındırıyor. Milliyetçilik her siyasî akım için bir handikap. Örneğin, CHP'nin, işbirliği yapabilirim dediği MHP de Türk milliyetçisi, Deniz Baykal önderliğindeki CHP de, son yıllarda Türk milliyetçisi bir siyasi çizgiye oturdu. Bir siyasi partinin Türk milliyetçisi olunca iyi, Kürt milliyetçisi olunca kabul edilemez sayılması bir çifte standart değil mi?" Görülüyor ki, Oral Çalışlar "Kürt Milliyetçiliği" ile Anayasanın "Başlangıç" ve 2. Maddesinde yer alan Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışını hem aynı anlamda ele alıyor, hem de CHP'nin fikriyatının temellerinden birini oluşturan "Milliyetçilik" ilkesini ve de bu ilkeyi temel alan MHP'nin milliyetçiliği ile DEHAP'ın etnik ve bölücü "Kürt Milliyetçiliği"ni karıştırıyor. Oysa, Anayasamızda yer alan milliyetçilik anlayışı ülke ve millet bütünlüğüne önem veren, yani "Üniter Devlet"ten yana olup, ırkçılığı, her türlü mezhep ayrımcılığını ve sınıf kavgasını reddederek, milli dayanışma ile sosyal adaletten yana ve vatan kavramı ile bağlı, demokrasiye yönelik barışçı ve insancıl ve "Patriotizm-Vatanseverlik" anlamında, kaynağını Milli Mücadeleden alan ve Cumhuriyetimizin en önemli temellerinden birini oluşturan bir milliyetçiliktir. Bu nedenle, yukarıdaki görüşlerin, Merhum Yunus Nadi'nin 1929'da kurduğu adını Atatürk'ün önerdiği ve Cumhuriyetimizin Üniter, Demokratik ve Laik niteliklerini savunmayı amaçlayan "Cumhuriyet" gazetesinde yayınlanmasını yadırgadığım gibi, bu fikirlerin hangi açılardan Hasan Cemal'in görüşlerini nasıl yansıttığını da, doğrusu merak ediyorum.