Romanya düzlüğe çıkıyor mu?

Türkiye'nin takriben 1/3 büyüklüğünde ve 23 milyon nufuslu Balkanlar'daki dostumuz Romanya nihayet kendisini bugünkü yoksul durumdan kurtaracak istikrarlı bir iktidara kavuşmuş görünüyor. Gerçekten, ülkenin Komünist Diktatör Çavuşesku Yönetiminden geriye gittiğini ve Romanya'nın dışarıdaki insanlar nazarında; sokak çocukları, kuduz köpekler ve çingene dilencilerden oluşan bir "imaj" oluşturduğunu biliyoruz. Siyasî kadroların yetersizliği, 1990-1996 dönemlerinde de Sosyal Demokratların adayı olan 71 yaşındaki eski komünist İon İliescu'nun tekrar Devlet Başkanlığına seçilmesine yol açarken gerçek güç 51 yaşındaki Başbakan Adrian Nastase de toplanmıştır. Eski Dışişleri Bakanı ve Hukuk profesörü olan Nastase "Serbest Piyasa"ya inanmakta ve Bayan Thatcher'ın çizgisini izlemektedir. Başbakan Nastase'nin hükümeti sadece altı aydan beri iktidarda olmasına rağmen, ekonomiyi düzeltmek, enflasyonu düşürmek ve devletin çelik işletmesi sidex'i özelleştirmek yolunda başarılar sergilemiş ve Romanya'nın düzelen imajı sayesinde, İsveç'e olan 4 milyar dolarlık borcu uygun taksitlere bağlamayı başarmıştır. Kısaca Parlamentoda ilk defa çoğunluğu yalnız başına elde etmiş olan Nastase, Sosyal Demokratlara seçim kaybettiren yetersizlik, ehliyetsizlik ve yolsuzluk dönemine de son vermek azim ve kararındadır. Romanya, yakın gelecekte evvela NATO, daha sonra da AB'ye girmeye hazırlanmakta ve AB ile 2004 yılında üyelik görüşmelerini tamamlayarak, 2007 yılında AB'ye tam üye olmayı tasarlamaktadır. Bununla birlikte, daha ihtiyatlı ve gerçekçi görüşte olanlar, Romanya'nın diğer aday üyelere nazaran "Daha büyük ve daha fakir" ülke olduğu için, AB'ye tam üyeliğin 2010 yılından önce gerçekleşemeyeceği düşüncesindedirler. Hiç şüphe yok ki Başbakan Nastase, bütün bu hedeflere ulaşmak için önemli bir takım engellerle karşı karşıyadır. Devlet kuruluşlarını kemiren yolsuzluk ve adam kayırmacılık yüksek boyutlarda seyretmekte, kaynakların kıtlığına rağmen kamu hizmeti kuruluşları, biraz da ehliyetsizliklerinden dolayı, sınırlı kaynaklarını savurmaktadır. Bunların yanına komünizm döneminden kalan kırtasiyeciliği ve reform bekleyen eskimiş yargı sistemini gözönünde tutarsanız, gene Başbakan Nastase'nin Parlamentodaki çoğunluğa ve ülke sorunlarının üstesinden gelmek kararlılığına rağmen, işinin hiç de kolay olmadığını teslim etmek gerekir. Ne var ki ve her şeye rağmen Romanya'nın Başkenti Bükreş'te esen hava "Romanya'nın düzlüğe çıkmağa başladığı" yönünde "iyimser" bir havadır.