Seçimler, siyasi partiler ve demokrasi

A -
A +

3 Kasım 2002 Pazar günü, Türkiye'de Genel Seçimler yapılacaktır. Bilindiği üzere Demokrasinin temel ilkelerinden olan Devlet iradesinin oluşumuna halkın geniş ölçüde siyasal katılımı seçimlerle olmakta ve günümüzde bu katılımı siyasî partiler gerçekleştirmektedir. Siyasal partilerle ilgili bilimsel incelemede, Maurice Duverger'in, 1951'de yayınladığı eseri dönüm noktası olmuş, bugün siyasi partiler "bir program etrafnda toplanmış, siyasal iktidarı elde etmek veya paylaşmak amacını güden sürekli bir örgüte sahip kuruluşlar" olarak tanımlanagelmişlerdir. 19. Yüzyılın ortalarında doğan partileri, kökeni bakımından, Duverger, "Parlamento ve parlamento dışında doğan partiler olarak ayrıma tabi tutmakta, günümüzde siyasal partilerin doğuşuna yol açan etkenler arasında "Modernleşme", "Toplumu sarsan siyasal, ekonomik bunalımlar" gibi olgular rol oynamaktadır. Nitekim Türkiye'de Kurtuluş Savaşı'nın öncülüğünü ve modernleşme sürecini yüklenen Cumhuriyet Halk Partisinin çekirdeğini Sivas Kongresinde oluşan Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nin oluşturduğunu biliyoruz. Mevcut partilerin bölünmeleri ile ortaya çıkan partilere örnek olarak CHP'den ayrılanların kurdukları Demokrat Parti, MHP'den kopan BBP ve DSP'den ayrılan YTP gösterilebilir. Anayasa m. 68/2'de ifade edildiği üzere "Siyasi partilerin, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları" olduğuna şüphe yoktur. Ne var ki ünlü Fransız Siyaset Bilimcisi George Vedel'in "Demokrasi Siyasî Partiler olmadan yaşayamaz, fakat siyasi partiler yüzünden ölebilir de..." sözü büyük gerçek taşımakta ve Türkiye dahil birçok memlekette yaşanan olaylarla doğrulanmış bulunmaktadır. Gerçekten, Duverger'in de dediği gibi, günümüzde politika hem bir çatışma ve iktidar kavgasıdır, hem de toplumun bütün üyelerinin yararına olabilecek bir düzen kurma aracıdır. Oysa 2. Meşrutiyeti kasıp kavuran "Fırkacılık" yüzünden Meşrutiyet, dejenere edilmiş partiler rejimi ile cehenneme çevrilmiş, İttihatçılarla-İtilafçılar yenilgiye ve mütarekedeki işgale rağmen, şahsî ve siyasî ihtiraslarını frenleyememişlerdir. Bu nedenle 25 Kasım 2002 Akşamı Uğur Dündar'ın "Seçim Arenası"na katılan AKP ve CHP Liderleri arasındaki tartışmanın anlaşma temeli üzerinde cereyan etmesi genellikle takdirle karşılanmıştır. Prof. Duverger'in 1951'de yapmış olduğu "Kadro Partisi-Kitle Partisi" ayrımı bugün de geçerliliğini sürdürmekte "Nicelikten ziyade niteliğe" önem veren, etki ve servet ve isim sahibi kişileri biraraya getiren ve genellikle Liberal ve Muhafazakâr olan partilere Türkiye'den örnek olarak ANAP'ın, son yıllarda izlediği tutumu yüzünden, gösterilebileceğini düşünmekteyim. Üyeliğin malî yönden ziyade siyasal yönden önem taşıdığı ve ideolojik çizgileri daha belirgin ve tutarlı olan kitle partisine ise örnek olarak kanımca ulusalcılığı temsil eden ve savunan MHP gösterilebilir. Günümüzde en yaygın siyasî parti tipine örnek olarak Otto Kirchhcimer'in "Catch - Al Party" olarak adlandırılan ve Türkçede en uygun karşılığı ile "Toplayıcı Parti" olabilir. Kelime anlamı ile "Hepsini Yakala Partisi"ne bazı yazarlar "Halk Otobüsü anlamına "Omnibus Partisi" demekte CHP Lideri Baykal'ın herkesi otobüse davet etmesini, ben bu anlamda anladığım için 2002 Seçimlerinde CHP'nin "Toplayıcı Parti" olarak nitelenebileceğini düşünmekteyim. Türk Partileri arasında, toplayıcı partiye kanaatimce tek örneği 1987'ye kadar ANP'ın durumudur. Pazar günkü seçimlerin millete ve memlekete hayırlı olmasını diliyor, herkesin seçime katılmasını ve oy atarken "Duygusal" değil, "Akıllı" davranmasının önemini vurguluyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.