"Sözde Soykırım"a destek "Terör"e destektir

A -
A +

Başbakan Erdoğan'ın 22 Nisan'da Ankara'ya gelen Fransa Dışişleri Bakanı Dominique de Villepin'e 24 Nisan'da Paris'te açılışı yapılacak Ermeni Soykırımı Anıtı'nı hatırlatarak "Bu anıtın üzerinde soykırım kelimesinin yer almasını talihsizlik olarak değerlendiriyoruz" sözleri bana göre çok zarif bir serzeniştir. Zira sözde Ermeni soykırımı iddialarına, tasarılarla ve hele anıtlarla destek vermek, yüzyılı aşan bir tarihi olan ve yoğunluk bakımından İrlanda terörünü de geride bırakan Ermeni terörüne destek ve gerekçe sağlamaktır. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması ile sona ermesi gereken Ermeni terörünün 1970'lerde yeniden canlandırılması, Türkiye'ye karşı "Soykırım" iddialarının sürülmeye başlanması, bazı ülke parlamentolarının bu iddiaları benimsemesi, 1991'de bağımsız bir Ermenistan Hükümeti'nin kurularak, Türkiye ve Azerbaycan aleyhine politikalar izlemesi "Ermeni Sorun ve Terörü"nü ülkemiz gündeminde tutmaktadır. Ne var ki, bu sorunun önemine rağmen, az sayıda bazı uzmanlar hariç, bütün yönlerinin bilinmediği ve bu nedenle de konuya yaklaşımların farklı ve çok defa hatalı olduğu görülmektedir. Ermeni sorununun incelenmesi tarihi olayların anlatılması şeklinde yapılmakta ve fakat bu sorunun temelindeki olaylar kasten Türkiye aleyhine saptırıldığı için, bu konudaki gerçek tarihin bilinmesi ve Ermeni sorununun güncel yönleri hakkında da doğru bilgi sahibi olmak büyük önem taşımaktadır. İşte bu nedenle ASAM Ermeni Araştırmaları Enstitüsü Başkanı E. Büyükelçi Ömer E. Lütem'in öncülüğünde Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK'ün) de teşviki ve her biri değerli birer araştırmacı ve öğretim elemanı olan dört bilim adamının katkıları ile geçen yıl Ankara'da bir "Ermeni Sorunu El Kitabı" hazırlanıp yayınlanmıştır. Kitabın yazarlarından Şenol Kantarcı Türk Ermen iİlişkileri ve Ermeni sorununun günümüze kadarki geçmişi hakkında bilgi verirken Dr. İbrahim Kaya tarafından kaleme alınan "Ermeni Sorunu'nun Hukuksal Boyutları" başlıklı yazısı, soykırım hukuksal bir kavram olduğu için bu iddiayı BM'nin 1948 Soykırım Sözleşmesi'ne göre değerlendirmekte ve çürütmektedir. (*) Nitekim 24 Nisan 2003 günü İstanbul Kültür Üniversitesi'nde yapılan "Ermeni sorunu; yalan ve gerçekler" konulu panelde konuşmacı olan öğrenciler de bu "El Kitabı"ndan esinlenerek sorunun çeşitli boyutlarını vurgulamışlardır. Bilindiği üzere, Ermeni sorununun güncelleştirilmesi için, Ermeni teröristlerince 1970'lerde Türk diplomat ve diğer resmi ilgililerin katledilmesi yolu benimsenmiş ve bu amaçla hortlatılan Ermeni terörü 34 Türk diplomatının şehit edilmesi ve yaralanması ile sonuçlanmış, fakat terörün her türüne uluslararası alanda karşı çıkıldığı günümüzde, Ermeni terörü genellikle sessiz geçiştirilmiştir. Bu terör, bütün boyutları ile Dr. Sedat Laçiner tarafından "Ermeni İddiaları ve Terör" başlıklı yazıda çeşitli boyutları ile incelenmekte ve Ermeni terörünün dışa bağımlılığı, başta Hınçaklar ve Taşnaklar olmak üzere, Ermeni terör gruplarından hiçbirisinin Osmanlı ve Türkiye topraklarında kurulmadığı ve bunların hiçbir üyesinin de Osmanlı ve TC vatandaşı olan Ermenilerden oluşmadığı, buna mukabil Ermeni asıllı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Ermeni terörüne karşı çıktıkları vurgulanmaktadır. Kitabın dördüncü ve son incelemesi ise, Dr. Kamer Kasım'a ait olup "Ermeni Sorunu'nun Uluslararası İlişkiler Boyutu" başlığını taşımakta, Türkiye-Ermenistan İlişkileri, Karabağ sorunu ve çözüm çabaları ve Ermeni sorunu konusunda bazı sivil toplum kuruluşlarının diyalog arayışları hakkında bilgiler içermektedir. Ermeni Enstitüsü Başkanı E. Büyükelçi Ömer E. Lütem'in "Ermeni Sorunu El Kitabı"na yazdığı "Önsöz"de söylediği gibi, bu kitap, Ermeni sorununun başlıca yönleri hakkında kısa, fakat bilimsel bilgiler sunmaktadır. Bu yüzden, her düzeydeki kişilerin bu konuyu az zamanda öğrenebilmesine imkan sağladığı için de, gerçekten ülkemizdeki önemli bir eksikliği gidermektedir. Bu nedenle de eserde emeği geçen herkese teşekkür borçluyuz. ..... (*) Ermeni Sorunu El Kitabı, Stratejik Araştırma ve Etüdler Milli Komitesi (SAEMK) ve ASAM Ermeni Araştırmaları Enstitüsü yayını, Ankara-2002. ..... Not: Bingöl'de hayatlarını kaybedenlere rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Devleti soyan hırsız, katil ve vicdansızlarla bunları durdurmayanları ise nefretle kınıyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.