"Srebrenica Katliamı"nın 10. yılının ardından

A -
A +

11 Temmuz 2005 günü, Bosna-Hersek'in ufak kenti Srebrenica'da, dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen devlet adamlarının ve yakınlarını yitiren Müslüman Bosnalı (Boşnak)'ların katılımı ile, 11 Temmuz 1995 günü Bosnalı Sırpların, etnik kökeni kendileri gibi Slav olmasına rağmen, sırf Müslüman olduğu için katledilen 8.000 Boşnak'ın anıldığını medya haberlerinden biliyoruz. İkinci Dünya Savaşı sonrasının soykırım niteliğindeki en büyük katliamı olan Srebrenica trajedisinin baş sorumluları Bosnalı Sırp Lider Radovan Karadzic ile Bosnalı Sırp kuvvetlerinin komutanı General Radko Mladiç'in ise, La Haye'deki BM savaş suçları mahkemesi tarafından aranmasına rağmen, Sırplılar ve yardakçılarınca bugüne kadar saklandığını, ancak bu mahkemenin, 2 Ağustos 2001 günü verdiği kararında Bosnalı Sırp General Radislav Krstic'in ise, Srebrenica katliamında hayatlarını yitiren Müslümanlara karşı işlenen soykırımdan suçlu bulunduğunu hatırlıyoruz. Srebrenica katliamının en büyük sorumlularından birisi de, Bosnalı Müslümanları sözde korumakla görevli BM emrindeki Mavi Bereli 600 Hollandalı'dan oluşan birliğin komutanı Hollandalı General Cees Nicolai'dir. Gerçekten, Bosna'daki BM güçlerinin, Britanya'lı komutanı General Rupert Smith'in, Mart 1995'te Hollandalıları Müslümanları korumak konusunda uyarmasına rağmen, Hollandalıların, Srebrenica'daki Müslümanların can güvenliği değil, kendi askerlerinin güvenliğini ön planda tutarak, katliama seyirci kaldıklarını görüyoruz. Bu katliama zemin hazırlayan bir diğer sorumlu ise, eski Yugoslavya'da BM operasyonlarından sorumlu olan Fransız Generali Bernard Janvier'dir. Janvier'in emirlerini, BM'nin New York'taki karargahtan değil, Paris'ten alması ve Müslümanların güvenliklerinden ziyade ve önce, Bosnalı Sırpların eline 1995 Mayısında geçen Fransız ve Hollandalı BM askerlerinin serbest bırakılmasına çaba gösterirken Sırplıların bütün yalan vaatlerine inanarak boyun eğmesi, Srebrenica dramına yol açmıştır. Gerçekten, İnsan Hakları şampiyonu geçinen AB üyesi iki ülke olan Fransa ile Hollanda'ya mensup ve BM emrindeki askeri güçlerin Srebrenica'da Sırplıların Müslümanları katletmesine seyirci kalması, hem bu ülkelerin hem de BM'nin çok büyük ayıbıdır. Nitekim Srebrenica'nın kuzeyinde bulunan Potokari'deki soykırım kurbanlarının mezarını Eylül 2003'te ziyaret eden Bill Clinton'ın sözünü esirgemeyerek; "Srebrenica Soykırımından ancak sonradır ki, NATO'nun askeri gücünü Sırplı mütecavizlere karşı kullanarak bu bölgede barışı sağlamak mümkün olmuştur" İfadesini kullanması da, ABD'nin Avrupalı Müttefiklerinin bu konudaki laçkalığını ve ayıbını ortaya koymaktadır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.