Afganistan'a sınırı olan Özbekistan ve Tacikistan'ın, ABD'nin, Taliban Yönetimine karşı 7 Ekim 2001 günü başlattığı harekatta her türlü destek vermek vaadinde bulunduğunu medya haberlerinden biliyoruz. Komşu Müslüman ülkelerin Taliban'a karşı takındığı bu tavrın başlıca nedeni, bu yönetimin komşu ülkelerdeki aşırı köktenci unsurlara sığınma, eğitim ve silahlanma imkânlarını tanıyarak, bu ülkelerin siyasal istikrarını bozmasıdır. Gerçekten Kazakistan ile Türkmenistan'ın Taliban'ın desteklediği dinci grupların etkisinden sıyrılmasına rağmen, 25 milyon nufusu ile bölgenin en kalabalık ülkesi olan Özbekistan'ın Orta Asya'nın en tehlikeli gerilla örgütü sayılan İslâmcı Özbekistan Hareketi (İMU) 1990'lardan beri İslam Kerimov başkanlığındaki Özbekistan'ı tehdit etmektedir. Bu nedenle, ABD Savunma Bakanının yaptığı Orta Asya gezisi esnasında Başkan Kerimov'un Taliban'a karşı ABD'nin girişeceği harekatta tam destek vermesi doğal karşılanmalıdır. İMU'nun Afganistan'daki üsleri kullanma iznini Taliban'dan aldığı ve gerilla sayısını 3000'e çıkararak "Kuzey İttifakı"na karşı girişeceği ve giriştiği harekatlarda Taliban'a destek olduğu bilinmekte, buna mukabil Taliban'ın İMU'nun genç askerî lideri Cuma Namangani'ye Taliban Lideri Molla Ömer'in, Usame bin Ladin'den sonra "Rejimin 2. en şerefli misafiri" statüsünü verdiği bildirilmektedir. İMU Örgütü ilk defa Şubat 1999'da Özbekistan'ın Başkenti Taşkent'e yerleştirdiği bombalarla dünya kamuoyunda ismini duyurmuş, aynı yılın sonunda İMU Tacikistan'daki üslerden Özbekistan'a karşı saldırılar yapmıştır. İMU militanları amaçlarının Özbekistan'daki yönetimi devirmek ve Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan'ın paylaştığı bereketli ve zengin Fergana vadisinde bir "Halifelik" rejimi kurmak istediklerini gizlememekte, bu gibi beyan ve gelişmeler ise daha liberal bir rejime sahip olan Kırgızistan'dan başlayarak bütün bölge ülkelerine yalnız "Dinci" değil, her türlü muhalefeti bastırmak ve otoriter rejimlerini kuvvetlendirmek fırsatını vermektedir. Nitekim Özbekistan ve Kırgızistan'da "Hizbut-Tahrir" adlı bir İslamcı grubun Orta Asya'da Halifelik kurmak suçlaması ile üyelerinin kitleler halinde tutuklandığını görüyoruz. Taliban'ın dinci rejimleri komşu ülkelere kabul ettirmek ve radikal dincileri desteklemek politikası yüzünden ABD, Orta Asya'da Taliban'a karşı çok kolay ve büyük destek bulmuştur. Hatta aynı "Radikal İslam"ın Uygurların çoğunlukta bulunduğu ve %60'ı Müslüman olan Batı'daki eyaletini de tehdit ettiğine inanan Çin Halk Cumhuriyeti bile, ABD'nin nüfuzunun Orta Asya'da yayılmasından kuşku duymakla birlikte, ABD'nin Taliban'a karşı giriştiği harekâta fazla ses çıkarmamaktadır. Kısaca; bölgede yalnızlığa düşen Taliban Yönetimi bir bakıma bugüne kadar ektiğini biçmektedir.