Türkiye bu aşamada ne yapmalı?

A -
A +

Hükümetin, Türkiye'deki üs ve liman kapasitelerinin büyütülmesi için TBMM'den istediği yetkiyi 6 Şubat günü aldığını, ABD askerlerinin Türkiye'ye gelmesi ve TSK'nın yabancı ülkeye gönderilmesi için Anayasa'nın 92. maddesinin öngördüğü TBMM kararının alınmasını ise, ABD'nin aksine ısrarına rağmen bayram sonrasına bıraktığını biliyoruz. 11 Şubat günkü köşe yazımda da vurguladığım gibi, Gül Hükümeti'nin Anayasa'nın 92. maddesine göre alınması gereken diğer iki kararının TBMM'de görüşülmesi işini bayram sonrasına bırakmasının başlıca nedeni, ABD'ye söz vermek değil, Irak'a tekrar giden silah denetçilerinin ikinci raporlarını Güvenlik Konseyi'ne sunma ve bu raporların değerlendirilmesinin yapılacağı günün 14 Şubat olarak kararlaştırılması olmasıydı. Oysa BM silah denetçilerinin, 14 Şubat 2003 günü Güvenlik Konseyi'ne sundukları raporlarda, Irak'ın silahsızlandırılması konusunda açık bir kanaate varamamaları karşısında, Fransa Dışişleri Bakanı Dominique de Villepin'in, denetçilerin 14 Mart'taki yeni raporlarını bekleyerek, ondan sonra ne yapılacağına karar verilmesi önerisinin ağırlık kazandığını, hatta ABD'nin bile, "Irak'a kesin bir mesaj verilirse bir ay daha beklenebilir" şeklinde bir tutum sergilediğini ve bu konuda ABD ile İngiltere'nin Irak'tan eksiksiz yerine getireceği bazı talepleri içeren bir karar tasarısı hazırlayabileceği haberlerini dünya medyasından alıyoruz. Bilindiği ve daha önceki köşe yazımda belirttiğim üzere hükümetin, görüşülmek için TBMM'ye sunacağı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına dair tezkerenin onaylanması, yine aynı 92. maddenin açık ifadesine göre meşru halin gerçekleşmesine bağlıdır. Oysa BM denetçilerinin 14 Şubat günü sundukları raporları takiben BM Güvenlik Konseyi, Irak'a karşı askeri harekat konusunda herhangi bir karar almadığına göre, Anayasamızın 92. maddesinin aradığı "Meşru hal" şartı da gerçekleşmemiş bulunmaktadır. Başta Güvenlik Konseyi'nde veto yetkisine sahip Fransa, Rusya ve Çin olmak üzere Güvenlik Konseyi'nin çoğunluğu, BM denetçilerine biraz daha süre verilmesine taraftar olduğuna ve aynı kanaat AB tarafından paylaşıldığına ve bütün dünya bu aşamada Irak'a karşı harekatın yapılmasına muhalefet ettiğine göre, böyle bir ortamda ve durumda, Gül Hükümeti'nin TBMM'ye tezkere sunması TBMM'nin de bu hususu onaylaması düşünülemez ve beklenemez. Zira böyle bir davranış, belki geçici olarak stratejik müttefikimiz ABD'yi hoşnut eder, fakat Türkiye'nin, Irak konusunda barış girişiminde bulunduğu komşu devletler, Arap Birliği ve AB ile ilişkilerini büyük zararlara uğratabilir. Bundan da önemlisi bütün dünyada büyük prestij kaybımıza neden olur. NOT: Nitekim son gelen haberler, Bakanlar Kurulu'nun Anayasanın 92. maddesi ile ilgili tezkerenin TBMM'ye gönderilmesi işini askıda tuttuğunu göstermektedir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.