Türkiye'nin Karadeniz kıyısının doğusundaki komşusu 4.7 milyon nüfuslu ve ülkemizin 1/11 büyüklüğündeki Gürcistan'da 2003 yılında ülkenin lideri ve eski Sovyet Dışişleri Bakanlığından Edvard Şvardnadze'ye karşı başlatılan barışçı hareketin önderliğini 1967 yılında Tiflis'te doğan ve fakat hukuk öğrenimini ABD'de yapan Mihail Saakaşvili'nin yaptığını ve Şevardnadze'yi istifa etmek zorunda bıraktığını biliyoruz. 1995'te Gürcistan Parlamentosuna giren Saakaşvili'nin ülkede oluşturduğu muhalefetin sembolü 'Gül' olduğu için, bu hareket 'Gül Devrimi' olarak tarihe geçmiş ve 25 Ocak 2004 günü Gürcistan Cumhurbaşkanlığına seçilen Saakaşvili, eski bir Sovyet ülkesinde iktidara gelen, Batılı tarzda yetişmiş liberal eğilimli ilk politikacı olarak Gürcistan'ı 'Rusya'nın etki alanından 'ABD etki alanı'na sokmuştur. Ocak ayında, bir Türk gazetecisini Tiflis'teki Başkanlık sarayına kabul ederek geniş açıklamalarda bulunan Saakaşvili'nin, Gürcistan'ın yeni ulusal güvenlik doktrininde, Türkiye'yi ABD ve Ukrayna ile beraber, Gürcistan'ın üç stratejik ortağından biri olarak gördüğünü öğreniyoruz. Gerçekten Saakaşvili, Gürcistan bağımsızlığını ilk tanıyan ve bağımsızlık sonrası yardımına ilk koşup sınırını açan ve zor zamanlarında ekonomik yardımda bulunan Türkiye'nin bu tutumunu unutmamakta ayrıca Gürcistan, Türkiye'yi Avrupa ile hızla bütünleşen bir ülke olarak Gürcistan için Avrupa'ya ulaşmanın en kısa yolu olarak bizi görmekte ve bu anlamda olmak üzere 'Gürcistan Türk lokomotifinin vagonlarından biridir' demektedir. Gerçekten Saakaşvili, Atatürk'ü, devrimlerini ve Türkiye için yaptıklarını yakından tetkik ettikten sonra, Mustafa Kemal'i kendine ve ülkesine örnek almış 'Gürcistan Türk Lokomotifinin vagonlarından biridir' derken Gürcistan'ın geleceğini Türkiye'nin geleceğini Atatürk'ün yolunda ilerleyen Türkiye'ye bağladığını söylemek istemiştir. Diğer taraftan, Gürcistan'ın en büyük ekonomik çıkarmasını da Türkiye'ye yaptığını, Gürcistan Başbakanının 2005 için öngörülen 1 milyar dolarlık özelleştirme programını 4 Şubatta İstanbul'u ziyareti esnasında Türk İş adamlarına tanıttığını medya haberlerinden de biliyoruz. Gürcistan'ın 1991'deki bağımsızlığı ile gelişen ekonomik ilişkiler, Saakaşvili'nin iktidara gelmesinden sonra büyük boyutlar kazanmış, Gürcistan'daki Türk yatırımının tutarı 100 milyon doları aşarken, yatırımcılarımız arasında Şişe Cam, Türkcell, Petrol Ofisi ve Beko, Vestel Tiflis'in uluslararası havaalanına kavuşması için açılan ihaleyi kazanan TAV-Urban listenin başını çekmiştir...